Orhan Toker, çoğunuzun onu tanıdığı diğer adıyla Dijital Baba; bir mimar, bir bilişimci, bir araştırmacı, bir okur, bir yazar ve aynı zamanda bir baba… Baş döndürücü bir hızla gelişen ve ürkütücü bir şekilde bilinmeze doğru yol alan dijital dünyada çocukların yaşadığı sorunlar, onu bu alanda çalışmaya yönlendirdi. Şu anda elinizde tuttuğunuz kitap onun verdiği bu mücadelenin eserlerinden biri… Kapitalist dünya düzeni, daha fazla para kazanmak uğruna önüne çıkan her şeyi yıkan bir kasırga gibi değerlerimizi ve aile yapımızı da önüne katıp sürüklemek istiyor. Çocuklarım
Orhan Toker, çoğunuzun onu tanıdığı diğer adıyla Dijital Baba; bir mimar, bir bilişimci, bir araştırmacı, bir okur, bir yazar ve aynı zamanda bir baba… Baş döndürücü bir hızla gelişen ve ürkütücü bir şekilde bilinmeze doğru yol alan dijital dünyada çocukların yaşadığı sorunlar, onu bu alanda çalışmaya yönlendirdi. Şu anda elinizde tuttuğunuz kitap onun verdiği bu mücadelenin eserlerinden biri… Kapitalist dünya düzeni, daha fazla para kazanmak uğruna önüne çıkan her şeyi yıkan bir kasırga gibi değerlerimizi ve aile yapımızı da önüne katıp sürüklemek istiyor. Çocuklarımızı bizden koparmak, aileleri parçalamak için çocuklara en kolay ulaşabileceği dijital çağın gereçlerini hiçbir ahlaki değer gözetmeksizin kullanmaktan geri kalmıyor. Doğal olarak dijital dünyanın bu tehlikelerinden bizi haberdar etmek isteyenlerden de hiç hoşlanmıyor. Bizleri uyaranları bizim gözümüzden uzak tutmak ve yapabilirlerse kendi saflarına çekmek için her yolu deniyorlar. En büyük rahatsızlıkları, aile yapısının korunmasına çalışılması. Çünkü biliyorlar ki aile olarak birbirimize sımsıkı tutunmayı başarabilirsek onlar “böl ve daha fazla kazan” stratejilerini uygulayamayacaklar. Biliyorlar ki bizi tıpkı ağaçlar gibi birbirimize bağlayan köklerimize sahip çıktıkça başaramayacaklar. Biliyorlar ki birbirlerini seven, birbirlerine değer veren, birbirleriyle yarışmaktan çok birbirlerine yardım etmek isteyen insanları diledikleri gibi yönlendiremeyecekler.
Yazarımız ancak çocuklarımıza gereken vakti ayırdığımızda, onları ihmal etmediğimizde ve sadece kendi çocuğumuzu değil tüm çocukları düşündüğümüzde başarılı olabileceğimizi gerçek yaşamdan örneklerle kaleme almış.