Günümüzde çeşitli dinlere mensup insanlar arasındaki ilişkiler geçmişe oranla daha da yoğunlaşmakta, toplumlar arası çok yönlü münasebetlerde din, inanç ve kültür önemini korumaktadır. Dini açıdan öteki hakkındaki doğru bilgi ve algı günümüzde daha da önem kazanmıştır. İnsanlığın ortak problemlerine birlikte çözüm arama gayretlerinin amacına ulaşabilmesi de diğerleri hakkındaki doğru bilgiye ve algıya bağlıdır. Aynı şekilde dinler arası ilişkiler alanının sağladığı bilgi ve tecrübe söz konusu ilişkilerin kötüye kullanılmasına engel olacağı gibi ulusal ve uluslar arası barışa katkı da sağlayacaktır. Dinler arası ilişkilerin, din mensupları arasında tarihten günümüze yaşanan çok yönlü ilişkileri içine alan geniş bir saha olması konunun tar
Günümüzde çeşitli dinlere mensup insanlar arasındaki ilişkiler geçmişe oranla daha da yoğunlaşmakta, toplumlar arası çok yönlü münasebetlerde din, inanç ve kültür önemini korumaktadır. Dini açıdan öteki hakkındaki doğru bilgi ve algı günümüzde daha da önem kazanmıştır. İnsanlığın ortak problemlerine birlikte çözüm arama gayretlerinin amacına ulaşabilmesi de diğerleri hakkındaki doğru bilgiye ve algıya bağlıdır. Aynı şekilde dinler arası ilişkiler alanının sağladığı bilgi ve tecrübe söz konusu ilişkilerin kötüye kullanılmasına engel olacağı gibi ulusal ve uluslar arası barışa katkı da sağlayacaktır. Dinler arası ilişkilerin, din mensupları arasında tarihten günümüze yaşanan çok yönlü ilişkileri içine alan geniş bir saha olması konunun tarihsel ve güncel boyutuyla ele alınmasını gerektirmektedir. Dünyanın çeşitli bölgelerinde çok sayıda dine bağlı olarak yaşayan insanların büyük bir kısmı Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslam gibi büyük dinlere mensupken, azımsanamayacak bir kısmı da Hint ve Uzak Doğu dinlerine mensuptur. Elinizdeki kitapta söz konusu dinlerin diğerlerine yaklaşımları temel yönleriyle ele alınmış; kutsal metinleri, kültürel özellikleri, din anlayışları, bütün bunları içeren gelenekleri ve diğer yazılı kaynakları değerlendirilmiştir. Bu bağlamda konunun tarihsel boyutuna ışık tutan reddiye geleneği ile Osmanlı Devletinde Gayrımüslimlerin durumu ve güncel boyutuna ışık tutan dinlerarası diyalog, Hıristiyan misyonerliğindeki yenilikler ile Batının İslam’a ve Müslümanlara bakışı konuları İslamofobi dalgası da dikkate alınarak ortaya konulmaktadır. Yine dünyada çok sayıda insanın ilgisini çeken yeni dini hareketlerin çeşitli dinlere ve mensuplarına yönelik yaklaşımları ele alınmaktadır. Günümüzde insanlar arasında hem bireysel hem de toplumsal anlamda giderek gelişen sosyal, kültürel, ekonomik, turistik ve sportif ilişkilerin dinlerarası ilişkiler alanına etkileri ve yansımaları da değerlendirilmekte, özellikle İnanç Turizmi alanındaki gelişmelerin önemi ortaya konulmaktadır.