“Yaşam nedir? Nerede gizlidir yaşamın özü? Yaşayan r uh mudur yoksa kemikler mi? Yahut fikirler midir aslında yaşayan? Ölen bir insan hayata dönebilir mi veya bir iskelet dirilebilir mi kemikleriyle? Bir insan öldükten sonra ahlaki değerleri değişir mi? Bir iskelet dirilseydi, onun, bugünün ahlakına veya ahlaksızlığına karşı söyleyecek bir sözü olur muydu? Dirilen İskelet’in sorduğu temel sor ular bunlar işte.
Hüseyin Rahmi Gürpınar, Dirilen İskelet ile bir yandan polisiye ve fantastik ögelerle okurda merak uyandırırken öte yandan bilim, inanç, ahlak, kadın hakları gibi birçok konuyu da ispritizmacılık , pozitivizm ve feminizm ile birlikte bir kere daha düşünmeye davet ediyor.
“Yaşam nedir? Nerede gizlidir yaşamın özü? Yaşayan r uh mudur yoksa kemikler mi? Yahut fikirler midir aslında yaşayan? Ölen bir insan hayata dönebilir mi veya bir iskelet dirilebilir mi kemikleriyle? Bir insan öldükten sonra ahlaki değerleri değişir mi? Bir iskelet dirilseydi, onun, bugünün ahlakına veya ahlaksızlığına karşı söyleyecek bir sözü olur muydu? Dirilen İskelet’in sorduğu temel sor ular bunlar işte.
Hüseyin Rahmi Gürpınar, Dirilen İskelet ile bir yandan polisiye ve fantastik ögelerle okurda merak uyandırırken öte yandan bilim, inanç, ahlak, kadın hakları gibi birçok konuyu da ispritizmacılık , pozitivizm ve feminizm ile birlikte bir kere daha düşünmeye davet ediyor.