Doğu Akdeniz’in en büyük adası olan Kıbrıs, bulunduğu konum itibariyle Asya, Afrika ve Avrupa kıtalarının kavşak noktalarının en önemli bölümlerinden birisinde yer almaktadır. Tarihin her döneminde kıtalararası anahtar rolü oynayan Kıbrıs, gelecekte de bu önemli rolünü arttırarak devam ettirecek coğrafi konuma sahiptir. Tarihin ilk önemli medeniyetlerinin gerek ırmak boylarında, gerekse Doğu Akdeniz kıyılarında kurulduğu Ortadoğu Bölgesi’nde, Kıbrıs Adası yüzyıllar boyunca hep kontrol noktası olmuş ve bu özelliğini günümüze kadar taşımıştır.
Kıbrıs’ın sahip olduğu coğrafi konumu, her dönem güçlü devletlerin dikkatini buraya çevirmesine yetmiştir. Doğu Akdeniz Havzası’nı kontrol edecek en önemli üs bölgesi olan Kıbrıs Adası’nın önem
Doğu Akdeniz’in en büyük adası olan Kıbrıs, bulunduğu konum itibariyle Asya, Afrika ve Avrupa kıtalarının kavşak noktalarının en önemli bölümlerinden birisinde yer almaktadır. Tarihin her döneminde kıtalararası anahtar rolü oynayan Kıbrıs, gelecekte de bu önemli rolünü arttırarak devam ettirecek coğrafi konuma sahiptir. Tarihin ilk önemli medeniyetlerinin gerek ırmak boylarında, gerekse Doğu Akdeniz kıyılarında kurulduğu Ortadoğu Bölgesi’nde, Kıbrıs Adası yüzyıllar boyunca hep kontrol noktası olmuş ve bu özelliğini günümüze kadar taşımıştır.
Kıbrıs’ın sahip olduğu coğrafi konumu, her dönem güçlü devletlerin dikkatini buraya çevirmesine yetmiştir. Doğu Akdeniz Havzası’nı kontrol edecek en önemli üs bölgesi olan Kıbrıs Adası’nın önemini arttıran önemli özellikler arasındadır.
Günümüz dünya jeopolitiğinin önemli sahalarından olan Doğu Akdeniz’de, Kıbrıs ve çevresi birçok konuda güncelliğini korumaktadır ve korumaya da devam edeceği aşikârdır. Çünkü Kıbrıs’ın hinterlandı, sadece buraya komşu olan ülkeleri değil, aynı zamanda Afrika, Avrupa, Asya kıtasının içlerine hatta Çin’e kadar uzanmaktadır.
Kıbrıs Adası’nın en yakın olduğu anakara parçası Anadolu’nun güney kıyılarıdır. Dolayısıyla Anadolu’yu bin yıldan fazla vatan yapmış, Akdeniz’de yüzlerce yıl hâkimiyet kurmuş Türkler, Kıbrıs’a da üçyüz yıldan fazla hâkim olmuş ve kalıcı izler bırakmışlardır.