Varoluşçu felsefenin babası Kiekegaard, Ya/Ya da’nın bölümlerinden biri olan Dolayımsız Erotik veya Müzikal Erotik Evreler’de felsefe anlayışını Mozart’ın müziğiyle gözler önüne serer. İnsan yaşamını üç evreye –estetik, etik ve dinsel– ayıran filozof müzikal evreleri de üçe ayırır: Birinci evre Mozart’ın operası Figaro’nun Düğünü’ndeki uşak karakteriyle; ikinci evre Sihirli Flüt’teki Papageno’yla; üçüncü evre Don Giovanni’yle temsil edilir. Kierkegaard’un tanımladığı estetik evrede, arzu bu müzikal evrelerin her birinde mevcuttur, ancak “ilk evr
Varoluşçu felsefenin babası Kiekegaard, Ya/Ya da’nın bölümlerinden biri olan Dolayımsız Erotik veya Müzikal Erotik Evreler’de felsefe anlayışını Mozart’ın müziğiyle gözler önüne serer. İnsan yaşamını üç evreye –estetik, etik ve dinsel– ayıran filozof müzikal evreleri de üçe ayırır: Birinci evre Mozart’ın operası Figaro’nun Düğünü’ndeki uşak karakteriyle; ikinci evre Sihirli Flüt’teki Papageno’yla; üçüncü evre Don Giovanni’yle temsil edilir. Kierkegaard’un tanımladığı estetik evrede, arzu bu müzikal evrelerin her birinde mevcuttur, ancak “ilk evrede hayal eden, ikincisinde arayan, üçüncüsünde de arzulayan” olarak vardır.
Kierkagaard bu eserinde gerek zengin üslubuyla gerekse Mozart’ın müziğiyle süslediği varoluşçu anlayışıyla felsefe severlere tadı hiç eskimeyecek bir eser armağan ediyor.