Ünlü tarihçi Norman Stone Dönüşen Avrupa’da 1880’lerden 1914 yılına kadar geçen süre içinde Avrupa’nın geçirdiği baş döndürücü değişime ve dönüşüme dikkat çekiyor.
1870’te çoğu Avrupalı kırsalda yaşayıp, papazlara ve toprak sahiplerine itaat ediyordu. Pek çoğu henüz siyasete bulaşmamıştı ve okuma yazma da bilmiyordu. Ancak 1880’lerle birlikte ağır sanayinin kuruluşu, bilim ve teknolojideki gelişmeler sayesinde her şey hızla değişmeye başladı. Atlı arabaların yerini otomobiller, trenler ve metrolar almış, tıptaki gelişmeler sayesinde insan ömrü uzamış, fabrikalarda yüz binlerc
Ünlü tarihçi Norman Stone Dönüşen Avrupa’da 1880’lerden 1914 yılına kadar geçen süre içinde Avrupa’nın geçirdiği baş döndürücü değişime ve dönüşüme dikkat çekiyor.
1870’te çoğu Avrupalı kırsalda yaşayıp, papazlara ve toprak sahiplerine itaat ediyordu. Pek çoğu henüz siyasete bulaşmamıştı ve okuma yazma da bilmiyordu. Ancak 1880’lerle birlikte ağır sanayinin kuruluşu, bilim ve teknolojideki gelişmeler sayesinde her şey hızla değişmeye başladı. Atlı arabaların yerini otomobiller, trenler ve metrolar almış, tıptaki gelişmeler sayesinde insan ömrü uzamış, fabrikalarda yüz binlerce insan çalışır olmuş, köyden kente yapılan göçlerle şehirler hızla büyümeye başlamış, okuryazarlık oranları artmış ve modern Avrupa bilimsel ve kültürel anlamda zirveyi görmüştü. Ayrıca bahsi geçen yıllar Avrupa için sıra dışı bir barış ve refah dönemiydi. Nüfustaki büyük artışa rağmen insanların büyük kısmı beslenebiliyor ve barınıyordu. Her şey bilim ve ilerlemeye iman edenlerin hayal ettiği gibi tezahür ediyordu.
Peki, bu pembe tablo nasıl ve neden Birinci Dünya Savaşı gibi bir felaketle sonuçlandı? Norman Stone’un bu soruyu hakkıyla cevapladığı kitap, “aşırılıklar çağı” olarak tanımlanan 20. yüzyılı anlamak için de sağlam bir rehber.