Türkçe, Türkiye’nin aralıksız 800 yıllık devlet ve edebiyat dili. Bu topraklar en güzel Türkçe eserlere beşiklik etmiş ve türlü güzelliklere ilham kaynağı olmuş. Dağında, ovasında ozanların yüreğinden yankılanan türküler; düşünürlerin zihninde şekillenen fikirler; müminlerin gönlünden kopan zikirler; hasret, gurbet, feryat, ölüm, zulüm, sevda ve kavga hep Türkçeyle söze gelmiş.
Türkçe, eski dünya denilen üç ana karada bir dilin kullanılabileceği tüm alanlarda varlık göstermiş. Bu sebeple sadece Türklerin ana dili değil. Aynı zamanda Asya, Avrupa ve Afrika’nın pek çok ülkesinde farklı adlarla anılan Türklerin ve Türk kültürüyle şekillenmiş toplulukların ayrılmaz bir parçası.
Göçlerle ana yurdundan ata ocağından ayrılmış, dünya
Türkçe, Türkiye’nin aralıksız 800 yıllık devlet ve edebiyat dili. Bu topraklar en güzel Türkçe eserlere beşiklik etmiş ve türlü güzelliklere ilham kaynağı olmuş. Dağında, ovasında ozanların yüreğinden yankılanan türküler; düşünürlerin zihninde şekillenen fikirler; müminlerin gönlünden kopan zikirler; hasret, gurbet, feryat, ölüm, zulüm, sevda ve kavga hep Türkçeyle söze gelmiş.
Türkçe, eski dünya denilen üç ana karada bir dilin kullanılabileceği tüm alanlarda varlık göstermiş. Bu sebeple sadece Türklerin ana dili değil. Aynı zamanda Asya, Avrupa ve Afrika’nın pek çok ülkesinde farklı adlarla anılan Türklerin ve Türk kültürüyle şekillenmiş toplulukların ayrılmaz bir parçası.
Göçlerle ana yurdundan ata ocağından ayrılmış, dünyanın dört bir yanına savrulmuş pek çok insan, hâlâ acısını, hasretini, sevdasını Türkçe haykırıyor, düşlerini Türkçe görüyor, hayallerini Türkçe kuruyor.
Dillerden dillere, gönüllerden gönüllere akıveren sözler, hayatı, dünyayı bir başka türlü ifadelendirme gayretleri, gizli diller, meslek dilleri, meşrep dilleri… Kadim dillerin tarihî hatıraları, azınlıkların dilleri, mahallî diller… Hepsi bizim, hepsi bizden yana bir güzelliğin dile gelmiş hâli.