İktidarın söyleminden uzak, onun bilimle olan ilişkisini çözümleme çabasında olan bu kitap, bilimin artık tamamen yönetilen bir politika olduğu 1960'ları ?kalkınma bilimi" ve 1980'lerde değişen biçimini ?rekabet bilimi" olarak ortaya koymaktadır. Bilimin kalkınmaya ve rekabete dönük işlevlerinin iktidarın belirleyiciliği altında egemen olduğunu ve bu tarihsel gelişimde tüm dokümanlarda bilim olarak nitelendirilen şeyin aslında büyük ölçüde iktidarın bilime yüklediği işlevlerden ibaret olduğunu göstermektedir.
Bu nedenle çalışma; Türkiye dünya biliminin neresindedir? Bilimsel ilerlememizi nasıl hızlandırabiliriz? Hangi ülkeyi örnek almamız gerekir? Neden gelişmiyoruz? Bilimin ülke ekonomisine katkısı nedir? şeklindeki sorularla ilgilenenlere göre bir kitap değildir. Kitapta; bilim iktidar için nedir? İktidar bilimi nasıl tanımlamaktadır, neden ve nasıl kullanmaktadır? Bunu hangi araçlarla gerçekleştirmekte ve kim için yapmaktadır? Hangi aktör, neden öne çıkmaktadır? şeklindeki sorulara cevap aranmaktadır