Gazzâlî’nin Ta’lîmiyye olarak da anılan Nizârî-İsmâilî Şiîlerine yönelik bir eleştiri olarak kaleme aldığı el-Kıstâsü’l-Müstakîm, din söz konusu olduğunda aklı kullanmaya karşı olan bir mezhebin sıkı takipçisine aklı kullanmanın ölçüsü ve gerekliliğini ustaca anlatmaktadır.
Gazzâlî burada, özellikle felsefe ve dinin sık sık başvurduğu iki referans olarak mantık ilmi ve Kur’an üzerinde durur ve dahası, mantığı meşrulaştırmaktan öte Kur’an’ın, anlamın bir şartı olduğunu âdeta ilan etmiş olur. Kendisinin de belirttiği gibi
Gazzâlî’nin Ta’lîmiyye olarak da anılan Nizârî-İsmâilî Şiîlerine yönelik bir eleştiri olarak kaleme aldığı el-Kıstâsü’l-Müstakîm, din söz konusu olduğunda aklı kullanmaya karşı olan bir mezhebin sıkı takipçisine aklı kullanmanın ölçüsü ve gerekliliğini ustaca anlatmaktadır.
Gazzâlî burada, özellikle felsefe ve dinin sık sık başvurduğu iki referans olarak mantık ilmi ve Kur’an üzerinde durur ve dahası, mantığı meşrulaştırmaktan öte Kur’an’ın, anlamın bir şartı olduğunu âdeta ilan etmiş olur. Kendisinin de belirttiği gibi, Müslümanlar için zorunlu saydığı akıl ve mantık bilgilerini bir söylem stratejisi olarak Kur’an terimleri ve Kur’an’dan örnekler yoluyla büyük bir incelikle muarızına sunar. Nihayetinde, Kur’an’ın emirleri ile mantık ilkelerinin uyumlu işleyişini şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya koyarak muarızını reddedemeyeceği bir yöntemle ikna eder.
Hem Gazzâlî’nin ve onun şahsında İslam düşünce tarihi mirasının bir parçası olması hem de Kur’an ve akıl yürütme arasında kurduğu ilişki biçimi bakımından dikkate şayan bir öneme sahip Düşünmenin Doğru Ölçüsü: el-Kıstâsü’l-Müstakîm, konuya ilgililerin yanı sıra geniş bir okur kitlesi için de çarpıcı bir çalışma niteliğinde.