Çocuklar Bir Ailenin Barındırdığı Zenginliği, Ancak Ebeveynlerine Karşı Borçluluk Hissetmediklerinde Keşfedebilirler.”
Ailemize neler borçluyuz? Onları ne sıklıkla aramalı ve ziyaret etmeliyiz? Yoksa bizler ihmalkâr bir oğul veya işe yaramaz bir kız evlat mıyız? Annelerimizin ve babalarımızın hoşuna gitmeyen özgür alanlar oluşturduğumuzda, kendimizi sert bir şekilde yargılamalı mıyız? Peki ya iyi çocuk kimdir? Anne babasının her türlü sorumluluğunu üstlenen mi yoksa kendi özgür macerasına atılıp bir yandan da ailesini sevgiyle gözeten mi?
Filozof Barbara Bleisch, bu kitapla varoluşsal ve karmaşık aile ilişkilerini cesurca ele alıyor. Ç
Çocuklar Bir Ailenin Barındırdığı Zenginliği, Ancak Ebeveynlerine Karşı Borçluluk Hissetmediklerinde Keşfedebilirler.”
Ailemize neler borçluyuz? Onları ne sıklıkla aramalı ve ziyaret etmeliyiz? Yoksa bizler ihmalkâr bir oğul veya işe yaramaz bir kız evlat mıyız? Annelerimizin ve babalarımızın hoşuna gitmeyen özgür alanlar oluşturduğumuzda, kendimizi sert bir şekilde yargılamalı mıyız? Peki ya iyi çocuk kimdir? Anne babasının her türlü sorumluluğunu üstlenen mi yoksa kendi özgür macerasına atılıp bir yandan da ailesini sevgiyle gözeten mi?
Filozof Barbara Bleisch, bu kitapla varoluşsal ve karmaşık aile ilişkilerini cesurca ele alıyor. Çocukları ebeveynlerine bağlayan tüm unsurları açıkça ortaya koyarak, herkesi ilgilendiren ama pek az kişinin sormaya cesaret ettiği soruları soruyor ve aile ilişkilerinin özünde olanları görme çağrısında bulunuyor.
Sınırların belirsizleştiği, istismarcı ve güvenin kötüye kullanıldığı bir ailede nasıl özgürleşebileceğinizin felsefi bir araştırması olan bu kitap, önyargıları körü körüne kabul etmemeye, onları sorgulamaya ve suçluluk duygusundan kurtulmaya teşvik ediyor. Dikte edilmiş olanın değil, gönülden gelen sevgi ve ilginin paha biçilmez değerini hatırlatıyor.