Amerikan ve dünya edebiyatının en önemli oyun yazarlarından birisi olan, 1936’da Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan, dört kez de Pulitzer Ödülü’ne layık görülen Eugene O’Neill’ın (1888-1953) Elektra’ya Matem Yakışır (1931) adlı başyapıtı, Aiskhylos’un Oresteia adlı trilojisinin (üçleme) yeniden yorumlanmış şeklidir. Oyundaki olaylar ve karakterler Antik Yunan oyunundakilerle paralellik gösterir. Örneğin Oresteia’daki Troya Savaşı’ndan dönen Agamemnon, burada Amerikan İç Savaşı’ndan dönen General Ezra Mannon’a dönüşmüştür. Modernle
Amerikan ve dünya edebiyatının en önemli oyun yazarlarından birisi olan, 1936’da Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan, dört kez de Pulitzer Ödülü’ne layık görülen Eugene O’Neill’ın (1888-1953) Elektra’ya Matem Yakışır (1931) adlı başyapıtı, Aiskhylos’un Oresteia adlı trilojisinin (üçleme) yeniden yorumlanmış şeklidir. Oyundaki olaylar ve karakterler Antik Yunan oyunundakilerle paralellik gösterir. Örneğin Oresteia’daki Troya Savaşı’ndan dönen Agamemnon, burada Amerikan İç Savaşı’ndan dönen General Ezra Mannon’a dönüşmüştür. Modernleştirilmiş bir Yunan tragedyası olan bu üçlemede cinayet, zina, ensest, aşk ve intikamın yanı sıra, Yunan oyunundaki koroyu temsilen bir grup kasaba halkı da yer alır. Yunan tragedyalarında karakterlerin eylemleri tek başına kadere bağlıdır, oysa O’Neill’ın karakterlerini yalnızca kader değil, 1930’ların psikolojik teorisine dayanan motivasyonlar da yönlendirir. Oyun, bazı karakterlerin Oedipus ve Elektra kompleksleri dikkate alındığında, Freudcu bir bakış açısıyla yorumlanmaya son derece elverişlidir.