Zamanımız İslam dünyasının sorunlarında, tarihin derinliklerinden gelen bir zihniyetin izleri vardır. Emeviler, daha 7. asırda saltanata giden yolları din istismarı taşlarıyla örmüşlerdir. Dini köprü yapıp üzerinden geçerek amacına ulaşanlar bu anlayışının mirasçılarıdırlar. Elinizdeki kitapta Mervanın hilelerinin, Muaviyenin taktiklerinin ve Yezitin acımasızlığının sırf saltanat için olduğu görülecektir. Emevi halifeleri kendilerini Allah, Kuran ve Peygamber adına hareket edenler olarak tanıtırken, muhaliflerini de Allah, Kuran ve Peygamber karşıtı göstermişlerdir. Hz. Muhammedin sevgili torunu Hz. Hüseyin bile Yezit tarafından Kerbelada Allah adına (!) hunharca şehit edilmiştir.
Bu kitapta dönemin önemli şahsiyetleri üzerinden Emevilerin tarihini okurken, aslında İslamın ve Müslüman toplumların bugününün ve kaderinin nasıl çizildiğini göreceksiniz. İktidar yolunda ve iktidara geldiklerinde dini araçsallaştırarak onu kendileri için bir meşruiyet zemini ve baskı aracı olarak kullananların tarihi köklerini bu kitapta bulacaksınız.
Şayet, şeytanın dahi aklına gelmez diyebileceğiniz entrikalarla karşılaşıyorsanız ve bunların 1400 yıl önceki Emevi versiyonunu biliyorsanız, asla şaşkınlık içinde olmazsınız. Günümüzde yaşananlarla ilgili sanki kimi siyasetçiler Muaviye ile sabah akşam görüşüyorlar mı? diye düşünebilirsiniz. Emevilerin uygulamalarıyla günümüz politikalarının bu kadar örtüşmesine tarih tekerrür ediyor diyebilirsiniz.
Emeviler dönemini bilmeden, özelde ülkemizi genelde İslam dünyasını anlamak mümkün değildir.