Canan Tan bu kez, aşk’ın yanı sıra, ağırlıklı olarak organ nakli konusuna dokunduruyor kalemini.
Yaşamla ölümün kıyasıya savaştığı yol ayrımında geçen çarpıcı bir öykü. Yanı başınızda yaşanıyormuşçasına gerçek...
“Sen, gözlerinden ateşler saçarak, zehirli oklarını bana yöneltirken, ben sana aşık oldum Nehir...”
“Sen, tüm şatafatlı tanımlardan sıyrılıp en doğal halinle, yaramazlık yapan çocuklar gibi boynunu bükmüş, bağışlanmayı beklerken, ben sana aşık oldum Deniz...”
Yüreklere düşen ilk kıvılcımlar...
Sonsuza dek süreceğine inanılan aşk ve mutluluk...
Ve
Canan Tan bu kez, aşk’ın yanı sıra, ağırlıklı olarak organ nakli konusuna dokunduruyor kalemini.
Yaşamla ölümün kıyasıya savaştığı yol ayrımında geçen çarpıcı bir öykü. Yanı başınızda yaşanıyormuşçasına gerçek...
“Sen, gözlerinden ateşler saçarak, zehirli oklarını bana yöneltirken, ben sana aşık oldum Nehir...”
“Sen, tüm şatafatlı tanımlardan sıyrılıp en doğal halinle, yaramazlık yapan çocuklar gibi boynunu bükmüş, bağışlanmayı beklerken, ben sana aşık oldum Deniz...”
Yüreklere düşen ilk kıvılcımlar...
Sonsuza dek süreceğine inanılan aşk ve mutluluk...
Ve o uğursuz kaza!
Kadının belleğinde kalan son sözcükler.
“Sıkı tutun Nehir!”