Bir ağaç hayal edin.
Erik ağacı!
Dallarından birinin üzerine kurulmuşsunuz. Dal, usul usul çatırdamaya başlarsa ne yaparsınız?
Acaba Kamuran ne yapacak?
Kamuran mı kim?
Değişime inanmayan, kendi dünyasında rengârenk ancak dışarıya pek renk vermeyen, babasıyla çatışmalarını da arkadaşlıklarını da aşkını da içinde büyüten, aynı zamanda hikâyeler biriktiren, biriktirdikçe yaşayan, yaşadıkça öğrenen biri.
Bir de hayali var Kamuran’ın. Yönetmen olmak!
“Kamuran” isteğine kavuşmuş kimse demekti. O da adının anlamından yola çıkarak hayatın onu çıkardığı, bazen eğlenceli bazen de hüzünlü, sır dolu bir serüvene sürükleniyor Erik Ağacı’nda. Peki o, adının anlamının hakkını verebilecek mi?
Fatih Türker, bu
Bir ağaç hayal edin.
Erik ağacı!
Dallarından birinin üzerine kurulmuşsunuz. Dal, usul usul çatırdamaya başlarsa ne yaparsınız?
Acaba Kamuran ne yapacak?
Kamuran mı kim?
Değişime inanmayan, kendi dünyasında rengârenk ancak dışarıya pek renk vermeyen, babasıyla çatışmalarını da arkadaşlıklarını da aşkını da içinde büyüten, aynı zamanda hikâyeler biriktiren, biriktirdikçe yaşayan, yaşadıkça öğrenen biri.
Bir de hayali var Kamuran’ın. Yönetmen olmak!
“Kamuran” isteğine kavuşmuş kimse demekti. O da adının anlamından yola çıkarak hayatın onu çıkardığı, bazen eğlenceli bazen de hüzünlü, sır dolu bir serüvene sürükleniyor Erik Ağacı’nda. Peki o, adının anlamının hakkını verebilecek mi?
Fatih Türker, bu ilk romanında genç sinema öğrencisinin film çekme tutkusunu, ilk duygularını, aşkını, umudunu ve kederini resmediyor. Can eriği etrafında başlayan, bu azim ve inanç hikâyesi içinizi ısıtacak.