İnsan ruhsallığının zamanın etkisiyle kimi deneyim ve sorunları değişse de sabit kalabilen bazı olguları vardır. Duygu, bu olguların başında gelmektedir. İnsan daima hisseden bir varlık olmuş ve duyguları, her dönemde çeşitli düşünürler tarafından kavranmaya ve iyileştirilmeye çalışılmıştır.
Bu kitap, takribi 800 ile 1100 tarihleri arasında İslam coğrafyasında yaşayan bazı düşünürlerin geleneksel psikoloji disiplini çatısı altında değerlendirilebilecek temel metinlerini; hüzün, ölüm kaygısı, mutluluk ve korku duyguları merkezinde inceleme ve yorumlama gayretindedir. Kindî, Ebû Bekir Râzî, İbn Sînâ, Fârâbî
İnsan ruhsallığının zamanın etkisiyle kimi deneyim ve sorunları değişse de sabit kalabilen bazı olguları vardır. Duygu, bu olguların başında gelmektedir. İnsan daima hisseden bir varlık olmuş ve duyguları, her dönemde çeşitli düşünürler tarafından kavranmaya ve iyileştirilmeye çalışılmıştır.
Bu kitap, takribi 800 ile 1100 tarihleri arasında İslam coğrafyasında yaşayan bazı düşünürlerin geleneksel psikoloji disiplini çatısı altında değerlendirilebilecek temel metinlerini; hüzün, ölüm kaygısı, mutluluk ve korku duyguları merkezinde inceleme ve yorumlama gayretindedir. Kindî, Ebû Bekir Râzî, İbn Sînâ, Fârâbî ve Ebu Zeyd Ahmed el-Belhî’nin psikolojik içerikli bazı metinlerinde insan duygularına dair ortaya konan gözlem, çözümleme ve önerileri, terapi merkezli yorumlamalar ve güncel olgu öyküleri aracılığıyla açığa çıkaran yazar, günümüz insanının ve özellikle ruh sağlığı profesyonellerinin duygular üzerine mevcut bakışlarını derinleştirmelerine katkı sunmayı amaçlamaktadır.