Menü
Hesabım
Şifremi Unuttum
Kayıt Ol

Eski İstanbul’Da Yalılar, Köşkler, Konaklar (1931-1973)

ISBN : 9786256299405
Stokta Var Stokta Var
360,00 TL
313,20 TL
Öne Çıkan Bilgiler:

Sermet Muhtar İstanbul Kitaplığı’nın 18. eseri Eski İstanbul’da Yalılar, Köşkler, Konaklar (1931-1973) oldu. Bu eser, yazarımızın Akşam, (1931-1950); Tan, (1936); Haber, (1937); Son Posta (1945) gazetelerinde ve Yedigün (1934); Aydabir (1935); Akbaba (1936); Yeni Mecmua (1939); Aydede (1948) dergilerinde ve ancak vefatından sonra yayımlanan İstanbul Ansiklopedisi (1961-1973)’deki konu ile ilgili maddelerini bir araya getirmektedir. 
Bugün artık geriye sayılı örnekleri kalan ve her biri eski İstanbul zevkini ve kültürünü gösteren, İstanbul’un fethinden sonra ortaya çıkan ve devir devir yenilenen, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın

Tür : Tarihsel/Belgesel Roman
Sayfa Sayısı : 304
Cilt Tipi : Ciltsiz
Yayın Tarihi :
Boyut : 13.5 x 21.0
Kağıt Tipi : 2. Hamur
ISBN Numarası : 9786256299405
Dil :
Beğen
04.04.2025 tarihine kadar kargoda

Tükendi

Gelince Haber Ver
Listeye Ekle
Tavsiye Et Tavsiye Et
Yorum Yap Yorum Yap
Fiyat Alarmı Fiyat Alarmı

Sermet Muhtar İstanbul Kitaplığı’nın 18. eseri Eski İstanbul’da Yalılar, Köşkler, Konaklar (1931-1973) oldu. Bu eser, yazarımızın Akşam, (1931-1950); Tan, (1936); Haber, (1937); Son Posta (1945) gazetelerinde ve Yedigün (1934); Aydabir (1935); Akbaba (1936); Yeni Mecmua (1939); Aydede (1948) dergilerinde ve ancak vefatından sonra yayımlanan İstanbul Ansiklopedisi (1961-1973)’deki konu ile ilgili maddelerini bir araya getirmektedir. 
Bugün artık geriye sayılı örnekleri kalan ve her biri eski İstanbul zevkini ve kültürünü gösteren, İstanbul’un fethinden sonra ortaya çıkan ve devir devir yenilenen, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın ifadesiyle de “sivil mimarimizin” örnekleri olan yapılar konak, köşk, yalı şeklinde isimlendirilmektedir. Her biri mimarimizin zarâfetini ve inceliklerini en önemlisi de içe işlemiş medeniyet fikrini; hayata ve onu yaşamaya dair yüksek görgüyü anlatan bu yapıların birbirinden farklı kendine has özelliklerini Abdülhak Şinasi Hisar’dan okuyalım: “Şimdi, geçmiş zaman diyebileceğimiz o zamanlarda İstanbul evleri üçe ayrılabilirdi. Bunları Boğaziçi’nde su kıyılarında ve ahşap olanlarına yalı; İstanbul’un sayfiye semtlerinde, bahçe içlerinde ve yine ahşap olanlarına köşk; şehirde, ayrı harem ve selâmlık daireli ve çokları kârgir olanlarına konak denirdi.” 
Sermet Muhtar’ın eseri de bu yapıların sahiplerini, ekâbir ve ricalden tarihi simalarını, misafirlerini, içlerini hayatla dolduran insanlarını, tiplerini, günlük hayatını anlatmaktadır. Devrin meşhur ve kudretli portreleri yanında bu yapıların hayatına iştirak eden onları adeta insana dair çeşit çeşit hallerle dolduran hanımefendilerini, kızlarını, gelinlerini, damatlarını, kâhyalarını, hizmetçilerini, kalfalarını. Devrin bütün bir insan kadrosuyla birlikte siyasi olaylar, savaşlar, devlet meseleleri, insana ibret hissi veren hikâyeleriyle iç içe bu yapıların hayatına iştirak etmektedir.  

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.