Oyunda, 2500 yıl önce, despot bir yöneticiye karşı toplumun haklı direnişinin öyküsü anlatılıyor:
“Bir Tiran’ın yaptıkları kadar düşmanlık yapamaz hiç kimse halkına. O toplumda, ne kadar önemli olsa da ortak yasalar değil, Sadece, haklı olduğunu iddia eden kralın emirleri geçerli olur ve de orada artık hiçbir şekilde eşitlik bulunmaz. Oysa ki yasaların yazıldığı yerde, yoksul adam ile zengin adamın eşit haklara sahip olduğu belirtilmiştir.
Kendi kendini yöneten bir ülkede halk memnun kalır kuvvetli ve genç bir kadronun kendini ülkeye adamasından. Oysa krallar, karşıtlarının bu nitelikte olduğunu fark edince bu sağduyulu insanların hepsini, kendi egemenliklerini sürdürebilmek uğruna öldürtüp kaldırırlar ortadan. Bir
Oyunda, 2500 yıl önce, despot bir yöneticiye karşı toplumun haklı direnişinin öyküsü anlatılıyor:
“Bir Tiran’ın yaptıkları kadar düşmanlık yapamaz hiç kimse halkına. O toplumda, ne kadar önemli olsa da ortak yasalar değil, Sadece, haklı olduğunu iddia eden kralın emirleri geçerli olur ve de orada artık hiçbir şekilde eşitlik bulunmaz. Oysa ki yasaların yazıldığı yerde, yoksul adam ile zengin adamın eşit haklara sahip olduğu belirtilmiştir.
Kendi kendini yöneten bir ülkede halk memnun kalır kuvvetli ve genç bir kadronun kendini ülkeye adamasından. Oysa krallar, karşıtlarının bu nitelikte olduğunu fark edince bu sağduyulu insanların hepsini, kendi egemenliklerini sürdürebilmek uğruna öldürtüp kaldırırlar ortadan. Bir devlet, ilkbaharda yeşermiş çiçek ve başakları acımadan biçer gibi gençlerine kıyarsa, nasıl güçlü ve güvende kalabilir! Tiran yalnızca kendi servetini artırmaya bakarsa, Çocuklar, gençler yaşamlarını nasıl sürdürürler rahatça!”