"Aslında zaten taraftarlık baştan ayağa bir tür aşk fikri üzerine kuruludur. Kimi mahallenin en afili abisinden, kimi dayısından, kimi topla buluştuğu an vurulduğu bir futbolcudan devralır takım aşkını. Ve biliyoruz ki; aşk, sen ne yaparsan yap akıl, fikir, mantık filan tanımaz. Taraftarın aşkı da hiçbir biçimde akılla tanımlanamaz, sıraya sokulamaz, nesnellik beklenemez bir aşktır. 'Sözlük' dediğimiz şeyse 'taraftarlık' diye tanımladığımız şeyin tam tersidir: Tanımlar, sıraya koyar, nesnel biçimde açıklar. Tam da bu yüzden ben elinizdeki bu kitabı, alfabetik bir biçimde dizilmiş bilgiler sıralaması anlamında birsözlük olarak değil, 'Fenerbahçeli İnönü Alpat’ın Fenerbahçe Sözlüğü' olarak tanımlıyorum. Bir Fenerbahçeli’nin tanımladığı, aş
"Aslında zaten taraftarlık baştan ayağa bir tür aşk fikri üzerine kuruludur. Kimi mahallenin en afili abisinden, kimi dayısından, kimi topla buluştuğu an vurulduğu bir futbolcudan devralır takım aşkını. Ve biliyoruz ki; aşk, sen ne yaparsan yap akıl, fikir, mantık filan tanımaz. Taraftarın aşkı da hiçbir biçimde akılla tanımlanamaz, sıraya sokulamaz, nesnellik beklenemez bir aşktır. 'Sözlük' dediğimiz şeyse 'taraftarlık' diye tanımladığımız şeyin tam tersidir: Tanımlar, sıraya koyar, nesnel biçimde açıklar. Tam da bu yüzden ben elinizdeki bu kitabı, alfabetik bir biçimde dizilmiş bilgiler sıralaması anlamında birsözlük olarak değil, 'Fenerbahçeli İnönü Alpat’ın Fenerbahçe Sözlüğü' olarak tanımlıyorum. Bir Fenerbahçeli’nin tanımladığı, aşkla yan yana getirdiği ve öznelliği ön planda tuttuğu bir sözlük."
Elif Çongur