İmâm Gazâlî hazretleri, kendisinden önceki felsefi fikirleri eleştirmiş olsa da eleştirel düşünceye yeni bir yön ve boyut kazandıran, dolayısıyla felsefenin öncülerinden sayılabilecek büyük bir İslam âlimidir. Mekâsıdu’l-Felâsife, onun eleştiri geleneğine ve yöntemine dair birçok dersi ve ilkeyi ihtiva eden önemli eserlerinden birisidir.
İmâm Gazâlî bu kitabı bir ihtiyaca ve talep üzerine yazdığını söylemektedir. Fakat bunu yaparken ilim ahlakından ve insaftan şaşmamak gerektiğini işiyle ortaya koymayı hedeflemiştir. Tehafütü’l-Felâsife’nin girişi olan
İmâm Gazâlî hazretleri, kendisinden önceki felsefi fikirleri eleştirmiş olsa da eleştirel düşünceye yeni bir yön ve boyut kazandıran, dolayısıyla felsefenin öncülerinden sayılabilecek büyük bir İslam âlimidir. Mekâsıdu’l-Felâsife, onun eleştiri geleneğine ve yöntemine dair birçok dersi ve ilkeyi ihtiva eden önemli eserlerinden birisidir.
İmâm Gazâlî bu kitabı bir ihtiyaca ve talep üzerine yazdığını söylemektedir. Fakat bunu yaparken ilim ahlakından ve insaftan şaşmamak gerektiğini işiyle ortaya koymayı hedeflemiştir. Tehafütü’l-Felâsife’nin girişi olan Mekâsıdu’l-Felâsife, aynı zamanda hikmet ilimlerini yani felsefeyi genele hitap ederek halka açmış olmakla da ayrı bir yere sahiptir.
Kitap, filozofların tutarsızlıklarını ortaya çıkarmak için felsefenin dört temel bilgisi/konusu olan matematik, mantık, ilahiyat ve fizik alanındaki akıl yürütmelerini ve çıkarımlarını, tüm fazlalıklarından arındırıp öz biçimde aktarmak ve böylece filozofların amaçlarını anlaşılır kılmak niyetiyle kaleme alınmış bir giriş metnidir. Kitabın içinde matematik yoktur zira matematik akla ve hakka aykırı olabilecek bir bilim değildir. İmâm Gazâlî’ye göre filozofların mantık hakkında söylediklerinin çoğu doğru bir yönteme sahip olsa da fizik ve metafizik konusunda doğruyu yanlışla karıştırmışlar, gerçeğe aykırı fikirler serdetmişlerdir.