Brunelleschi’nin Kubbesi adlı kitabın yazarı Ross King’in yeni kitabı…
Vespasiano’nun kırkıncı doğum gününü kutladığı 1462 yılı dolay¬larında, Milano’daki bir hümanist, en güzel üretilmiş kitapların hep Floransa’dan çıktığını yazmaktaydı. ‘Orada Vespasiano diye biri var,’ diyordu, ‘mükemmel bir kitapçı. Hem kitapları, hem de yazıcıları çok iyi bilen biri; hem İtalya’nın tümü, hem de yabancılar, satılık zarif ki¬taplar aradıklarında ona başvuruyorlar.’ Yazıcılarından birine göre Vespasiano, princeps onmium librariorum florentinorum (Floransa ki¬tapçılarının prensi) sayılmaktaydı. Bir müşterisi de onu
Brunelleschi’nin Kubbesi adlı kitabın yazarı Ross King’in yeni kitabı…
Vespasiano’nun kırkıncı doğum gününü kutladığı 1462 yılı dolay¬larında, Milano’daki bir hümanist, en güzel üretilmiş kitapların hep Floransa’dan çıktığını yazmaktaydı. ‘Orada Vespasiano diye biri var,’ diyordu, ‘mükemmel bir kitapçı. Hem kitapları, hem de yazıcıları çok iyi bilen biri; hem İtalya’nın tümü, hem de yabancılar, satılık zarif ki¬taplar aradıklarında ona başvuruyorlar.’ Yazıcılarından birine göre Vespasiano, princeps onmium librariorum florentinorum (Floransa ki¬tapçılarının prensi) sayılmaktaydı. Bir müşterisi de onu en basit ifa¬deyle rei de li librari del mundo – ‘dünya kitapçılarının kralı’ ilan et¬mekteydi.
***
Yapay harflerin kendilerini işsiz bıraktığından yakınan yazıcı sayısı pek azdı. Aslında matbaalar Avrupa’nın her yanında, politik itirazlarla karşılaşmadan yayılmışlar, sivil protestolarla, ekonomik hoşnutsuzluk gösterileriyle dışlanmamışlardı.
Osmanlı İmparatorluğu’nda ise durum farklıydı. Arapça, Kuran’ı Kerim’in kutsal dili olduğundan, Osmanlı yetkilileri onun mekanik basımını yasaklamış, yazıcılar ve tezhipçiler de güçlü loncalarıyla matbaaya karşı çıkmışlardı…