İmparatorlukların yerini bağımsız ulus-devletlerin almaya başladığı süreçte Osmanlı İmparatorluğu’nun çeşitli inanç ve etnik gruplarından oluşan nüfusu, merkezinde göç ve şiddetin yer aldığı, günümüz için belirleyici bir dönüşümden geçti. Foçateyn, imparatorluktan cumhuriyete dönüşümün toplumsal tarihini Foça’nın yerel tarihi üzerinden ele alıyor. Yüzyıllar boyunca iç içe yaşayan grupların birbirlerinden ayrıştırılması, çizilen yeni sınırların sonuçları, zorunlu göç, homojen nüfus politikaları tarafından şekillendirilen Foça, 19. yüzyıldan 20. yüzyıla geçişin toplumsal veçhelerinin incelenmesi için örnek bir coğrafya işlevi görüyor. Bu dönu
İmparatorlukların yerini bağımsız ulus-devletlerin almaya başladığı süreçte Osmanlı İmparatorluğu’nun çeşitli inanç ve etnik gruplarından oluşan nüfusu, merkezinde göç ve şiddetin yer aldığı, günümüz için belirleyici bir dönüşümden geçti. Foçateyn, imparatorluktan cumhuriyete dönüşümün toplumsal tarihini Foça’nın yerel tarihi üzerinden ele alıyor. Yüzyıllar boyunca iç içe yaşayan grupların birbirlerinden ayrıştırılması, çizilen yeni sınırların sonuçları, zorunlu göç, homojen nüfus politikaları tarafından şekillendirilen Foça, 19. yüzyıldan 20. yüzyıla geçişin toplumsal veçhelerinin incelenmesi için örnek bir coğrafya işlevi görüyor. Bu dönüşümleri Foça’yla sınırlandırmayıp dünya tarihinin bir parçası olarak, ilk kez kullanılan belgelerin yanı sıra kişisel tanıklıklardan da yararlanarak inceleyen Emre Erol, günümüz dünyasında önemli bir yer tutan göç olgusunu tarihselleştirerek tartışmaya açıyor
“Geçmişe farklı bir yerden bakmak istiyorsak,işe her gün gördüğümüz ve olağan saydığımız izlerle ilgili basit sorular sorarak başlayabiliriz: (...)
Eski Foça’nın şimdiki zamanı ne zaman oluştu? Osmanlı Makedonyası, Ege Adaları ve Batı Anadolu’daki bir sahil kasabası gibi üç farklı coğrafyanın insanlarının hayatlarını kesiştiren olaylar nelerdi? Eski Foça’nın geçirdiği büyük dönüşümler ve bunların beraberinde getirdiği demografik değişimler insanlık tarihinin nevi şahsına münhasır bir detayı mıdır, yoksa bütün içerisinde anlamlı bir yere oturtulabilir mi?