Kadınların bilimden dışlandığı bir dönemde, genç bir kız evrim hakkındaki tartışmayı bugüne kadar beslemeye devam eden bir keşif yaptı. Mary Anning, 1811’de İngiltere’nin Lyme Regis uçurumlarında fosil avı yaparken Ichthyosaur’un ilk dinozor iskeletini keşfettiğinde sadece on iki yaşındaydı. Mary’nin inanılmaz keşfine kadar, hayvanların soyunun tükenmediğine inanılıyordu.
Mary’nin kendine özgü bulguları, Darwin’in Türlerin Kökeni’nde ortaya konan evrim teorisinin temelini atmaya yardımcı oldu. Darwin, Mary’nin fosilleşmiş yaratıklarını, geçmişte yaşamın şimdiki gibi olmadığının tartışılmaz kanıtı olarak gördü. Bu kita
Kadınların bilimden dışlandığı bir dönemde, genç bir kız evrim hakkındaki tartışmayı bugüne kadar beslemeye devam eden bir keşif yaptı. Mary Anning, 1811’de İngiltere’nin Lyme Regis uçurumlarında fosil avı yaparken Ichthyosaur’un ilk dinozor iskeletini keşfettiğinde sadece on iki yaşındaydı. Mary’nin inanılmaz keşfine kadar, hayvanların soyunun tükenmediğine inanılıyordu.
Mary’nin kendine özgü bulguları, Darwin’in Türlerin Kökeni’nde ortaya konan evrim teorisinin temelini atmaya yardımcı oldu. Darwin, Mary’nin fosilleşmiş yaratıklarını, geçmişte yaşamın şimdiki gibi olmadığının tartışılmaz kanıtı olarak gördü. Bu kitap, Stephen J. Gould’un “paleontoloji tarihinin en önemli kişiliği” diyerek övgüyle bahsettiği Mary Anning’in yaşam öyküsünü anlatırken aynı zamanda paleontolojinin doğuşunu da ayrıntılarıyla aktarıyor.
“Emling dinozorların keşfinin öyküsünü olağanüstü ayrıntılı ve renkli bir şekilde aktarıyor.”
–Peter Galison, 21. Yüzyılda Einstein kitabının yazarı
“Marry Anning’in yaşam öyküsünü canlı bir şekilde aktaran Shelley Emling, fosil toplamanın olağanüstü maceralarıyla süslediği kitabında, okurları paleontolojinin ilk günlerine götürüyor.”
–Hans Sues, Smithsonian Enstitüsü, Doğa Tarihi ve Ulusal Müze Direktörü
“Anning’in yaşamını ve bilime katkısını sosyolojik bağlamı içinde anlatan harika bir eser.”
–The New York Times