Alman filozof Immanuel Kant’ın “kitap” haline getirilip yayımlanması uzun yıllar alan evrakı metrukesi Opus postumum içindeki son dosya. 1796’da 72 yaşındayken başlayıp 1803 yılına, hem bedensel hem zihinsel olarak dermanı tükeninceye kadar yazmayı sürdürdüğü tamamlanmamış yapıtının, kimilerine göre ise “bunaklık kitabının” son deminden bir seçme. Ardında, felsefe tarihinin seyrine yön veren bir büyük yapıt, magnum opus bırakan filozofun, baharın gelişiyle penceresinin önünde ötmeye başlayan çitserçesini bekleyedurduğu dizginsiz satırlar. Oruç Aruoba’nın notları ve yer yer dokundurmalarıyla...
“Akıl, kaçınılmazca, nesneler yaratır kendi kendisine. Bu yüzden her düşünenin bir tanrısı vardır.”
Alman filozof Immanuel Kant’ın “kitap” haline getirilip yayımlanması uzun yıllar alan evrakı metrukesi Opus postumum içindeki son dosya. 1796’da 72 yaşındayken başlayıp 1803 yılına, hem bedensel hem zihinsel olarak dermanı tükeninceye kadar yazmayı sürdürdüğü tamamlanmamış yapıtının, kimilerine göre ise “bunaklık kitabının” son deminden bir seçme. Ardında, felsefe tarihinin seyrine yön veren bir büyük yapıt, magnum opus bırakan filozofun, baharın gelişiyle penceresinin önünde ötmeye başlayan çitserçesini bekleyedurduğu dizginsiz satırlar. Oruç Aruoba’nın notları ve yer yer dokundurmalarıyla...
“Akıl, kaçınılmazca, nesneler yaratır kendi kendisine. Bu yüzden her düşünenin bir tanrısı vardır.”