Türkiye’de şiirleriyle bilinen ve çok sevilen şair Furuğ’un, sinemacı ve yönetmen kimliği daha az bilinmektedir. Bu kitapta İran sinema tarihi konusunun önemli bir uzmanı Abbas Baharlou, Furuğ’un Sinemasına odaklanarak aslında İran sinema tarihine de ışık tutmaktadır.
Hiç kuşkusuz, Furuğ eğer yaşasaydı dünyanın en iyi yönetmenlerinden birisi olacaktı. Yaşadığı sürece sinema için yaptıkları bunu gösteriyor.
Furuğ, sinemayla ilgili: “Sinema benim için bir anlatım biçimi.
Bir ömür sadece şiirle devam etmem gerekmiyor. Sinema’yı seviyorum ve başka bir alanda da çalışabilirsem yine çalışırım. Şiir olmazsa tiyatro yaparım, tiyatro olmazsa film yaparım.”
Kitabı, kendisi de yönetmen olan Farhad Eivazi dilimize kazandırdı.
Türkiye’de şiirleriyle bilinen ve çok sevilen şair Furuğ’un, sinemacı ve yönetmen kimliği daha az bilinmektedir. Bu kitapta İran sinema tarihi konusunun önemli bir uzmanı Abbas Baharlou, Furuğ’un Sinemasına odaklanarak aslında İran sinema tarihine de ışık tutmaktadır.
Hiç kuşkusuz, Furuğ eğer yaşasaydı dünyanın en iyi yönetmenlerinden birisi olacaktı. Yaşadığı sürece sinema için yaptıkları bunu gösteriyor.
Furuğ, sinemayla ilgili: “Sinema benim için bir anlatım biçimi.
Bir ömür sadece şiirle devam etmem gerekmiyor. Sinema’yı seviyorum ve başka bir alanda da çalışabilirsem yine çalışırım. Şiir olmazsa tiyatro yaparım, tiyatro olmazsa film yaparım.”
Kitabı, kendisi de yönetmen olan Farhad Eivazi dilimize kazandırdı.