İki çocuk, trene geç kalmamak için beyaz kayanın üzerinde var güçleriyle koştular. Gerçekten de rüzgâr kadar hızlı koşabildiklerini fark ettiler. Nefesleri kesilmemiş, bacakları yanmamış ya da acımamıştı. Giovanni böyle koşarlarsa dünyayı bile turlayabileceklerini düşündü.”
Yaşından büyük sorumluluklarının altında ezilen fakat hayata küçük bir umut penceresinden bakmayı asla bırakmayan bir çocuğun kırgın yüreği… Giovanni, annesine bakarken bir yandan da babasının yokluğunu içine ektiği umut tohumlarıyla yeşertmeye çal
İki çocuk, trene geç kalmamak için beyaz kayanın üzerinde var güçleriyle koştular. Gerçekten de rüzgâr kadar hızlı koşabildiklerini fark ettiler. Nefesleri kesilmemiş, bacakları yanmamış ya da acımamıştı. Giovanni böyle koşarlarsa dünyayı bile turlayabileceklerini düşündü.”
Yaşından büyük sorumluluklarının altında ezilen fakat hayata küçük bir umut penceresinden bakmayı asla bırakmayan bir çocuğun kırgın yüreği… Giovanni, annesine bakarken bir yandan da babasının yokluğunu içine ektiği umut tohumlarıyla yeşertmeye çalışır. Onu bu mücadelesinde en çok yoran ise arkadaşlarının acımasız yargıları ve sözleri olur. Fakat tüm bu zorluğun arasında Giovanni için yıldızlarla dolu bir yolculuk başlar ve bu yolculukta kendisine eşlik eden kişi en çok özlem duyduğu arkadaşı olur.
Çocuklar için yazdığı eşsiz kurgularla bilinen Kenji Miyazawa bu eserinde, iki çocuğun arkadaşlık, mutluluk ve yaşam keşfiyle dolu yolculuklarını yıldızların ışığında metaforlarla ele alıyor. Değişen hayatıyla birlikte yalnızlaşan küçük bir çocuğun sorumlulukları ve hayalleri arasında sıkıştığı bu hikâye, yetişkin zihinler için çocukluğun o saf ve aynı zamanda acımasız dönemine dönüş bileti oluyor.