Esra Oflaz Güvenkaya, kitabında sizi farklı yolculuklara çıkarıyor.
Yazılanları okurken bunların birebir anı olmadığını, ama yaşam öyküsünün kronolojik anlatımını da içermediğini hemen anlıyorsunuz.
Yaşamdan, yaşanmışlıklardan süzülüp gelen deneyimlenmiş yaşanan anlarının birer parodisi denebilir. Ama daha da ötesi o parodiyi ironik ve bir o kadar da sofistike kılan, bir aile rapsodisine neşter vurarak yaşananların kederli, sevinçli hatta öğreticiliği içeren bir bakışla kaleme alınması; Esra Oflaz anlatısını okunmaya değer kıldığı kadar sizi bir okur olarak da düşünmeye/yaşamı sorgulamaya, kendi yaşama patikanızın izlerine dönmeye yöneltiyor.
Yaşamdan sahneler diyebileceğimiz her anısal birikimin zihinsel yolculuklar
Esra Oflaz Güvenkaya, kitabında sizi farklı yolculuklara çıkarıyor.
Yazılanları okurken bunların birebir anı olmadığını, ama yaşam öyküsünün kronolojik anlatımını da içermediğini hemen anlıyorsunuz.
Yaşamdan, yaşanmışlıklardan süzülüp gelen deneyimlenmiş yaşanan anlarının birer parodisi denebilir. Ama daha da ötesi o parodiyi ironik ve bir o kadar da sofistike kılan, bir aile rapsodisine neşter vurarak yaşananların kederli, sevinçli hatta öğreticiliği içeren bir bakışla kaleme alınması; Esra Oflaz anlatısını okunmaya değer kıldığı kadar sizi bir okur olarak da düşünmeye/yaşamı sorgulamaya, kendi yaşama patikanızın izlerine dönmeye yöneltiyor.
Yaşamdan sahneler diyebileceğimiz her anısal birikimin zihinsel yolculukların bir ürünü olduğu gerçeğini de bize hatırlatıyor.
İçinizde bazen bir burukluk bıraksa da; çocukluktan genç kızlığa, oradan yetişkinliğe uzanan yaşama yolculuklarında bir varoluş öyküsüyle karşılaşırsınız.
Kendi olmak, kendini inşa edebilmek serüveninin buruk öyküsü… Bir o kadar da ironisini içinde taşıyan “sahici” bir öyküdür anlatılan.
-Feridun Andaç
“Yaşam gerçekte kim olduğumuzu hatırlamaya olan mücadele, özümüzü bulmaya, ahengimizi kurmaya, ruhumuzun tekâmülüne ermeye olan direniştir.”
-Esra Oflaz Güvenkaya