Hatırlayamadığı çocukluğunun izini süren bir genç kız, çevrelerinde olup bitenleri anlamlandırmaya çalışan çocuklar, ikizinin ardından otobiyografi yazmaya çalışan bir kardeş, mezar taşı arayan bir öğretim üyesi. Çatışan anne oğul, gelin kaynana, kendiyle yüzleşemeyen bir avukat. Yaşanmamış ya da her şeye rağmen yaşanan aşklar.
Kırsalın basit gibi görünen karakteristiğinin altındaki çetrefilli yapı, ilişkilerin ve rollerin karmaşık boyutları üzerinden anlatılıyor. Geçmiş gündeliğin telaşında karakterlerin hayatına sızıyor.
Geçmiş Zaman Ambarı bir yandan köyün ve taşranın gerçekliğini karakterlerin düşünme biçimleri ve ruh durumları üstünden anlatırken bir yandan da şimdiki zamana gölgesini düşüren geçmişin izini sürüyor.
Hatırlayamadığı çocukluğunun izini süren bir genç kız, çevrelerinde olup bitenleri anlamlandırmaya çalışan çocuklar, ikizinin ardından otobiyografi yazmaya çalışan bir kardeş, mezar taşı arayan bir öğretim üyesi. Çatışan anne oğul, gelin kaynana, kendiyle yüzleşemeyen bir avukat. Yaşanmamış ya da her şeye rağmen yaşanan aşklar.
Kırsalın basit gibi görünen karakteristiğinin altındaki çetrefilli yapı, ilişkilerin ve rollerin karmaşık boyutları üzerinden anlatılıyor. Geçmiş gündeliğin telaşında karakterlerin hayatına sızıyor.
Geçmiş Zaman Ambarı bir yandan köyün ve taşranın gerçekliğini karakterlerin düşünme biçimleri ve ruh durumları üstünden anlatırken bir yandan da şimdiki zamana gölgesini düşüren geçmişin izini sürüyor.
Oyun yazarlığından yetişen Cihan Çakan’ın güzel bir Türkçesi var. Karakterlerinin kişilik özelliklerini ayrıntıları kullanarak canlandırmayı iyi biliyor. İlk bakışta fark edilmeyenleri görüp gösterebilen bu öyküler iyi bir öykü yazarının geleceğinin habercisi.