“İşte Yargıç bey, bu adam sabahtan akşama kadar böyle abuk sabuk konuşuyor. Ben diyorum kız gelin olacak çeyiz düzeceğiz o bana diyor, gelin dünyama sizleri dostlarımla tanıştırayım. Hele bir tanesi yok mu kamış mı camış mı ne. Hep o bunun aklına girdi zaten. Tutturdu. Hayat boş bir sayfadır istediğin gibi doldur, deyip duruyor. Ben diyorum Nazmiye’nin kocası Nazmiye’nin kollarını bilezik doldurmuş sen bana vere vere beyaz sayfa mı veriyon? Tabii bütün emeklilik maaşı kitaplara gidince…”
Seyhan Aslan Hanotte, harika bir ilk kitapla Alakarga’da. Geçti Bitti Meyhanesi, öykücülüğümüze yepyeni, coşkulu, ilham verici bir hava getiriyor. Okuyunca, Hanotte’nin nasıl güçlü bir dil birikiminden, nasıl umutlu, aydınlık bir bakıştan geldiğini
“İşte Yargıç bey, bu adam sabahtan akşama kadar böyle abuk sabuk konuşuyor. Ben diyorum kız gelin olacak çeyiz düzeceğiz o bana diyor, gelin dünyama sizleri dostlarımla tanıştırayım. Hele bir tanesi yok mu kamış mı camış mı ne. Hep o bunun aklına girdi zaten. Tutturdu. Hayat boş bir sayfadır istediğin gibi doldur, deyip duruyor. Ben diyorum Nazmiye’nin kocası Nazmiye’nin kollarını bilezik doldurmuş sen bana vere vere beyaz sayfa mı veriyon? Tabii bütün emeklilik maaşı kitaplara gidince…”
Seyhan Aslan Hanotte, harika bir ilk kitapla Alakarga’da. Geçti Bitti Meyhanesi, öykücülüğümüze yepyeni, coşkulu, ilham verici bir hava getiriyor. Okuyunca, Hanotte’nin nasıl güçlü bir dil birikiminden, nasıl umutlu, aydınlık bir bakıştan geldiğini göreceksiniz. Mutlaka okuyunuz.