Kur’an vahyinin mahiyetine ilişkin görüşlerim ve geleneksel Allah tasavvuruna yönelik eleştirilerim sebebiyle ağır bedel ödemiş bir İlahiyat akademisyeni olarak, bu kitapta İslam şeriatının büyük ölçüde Arap toplumunda “Cahiliye” (İslam öncesi) döneminde mevcut olan uygulamalara dayandığını, “şeriat” denen şeyin toplumsal düzen ve hukuk alanıyla ilgili olmasından ötürü değişken ve dinamik bir karakter taşıdığını, dolayısıyla temel inanç ve ahlak ilkelerini karşılayan “din” kavramının “şeriat”tan ayrı bir anlam taşıdığını göstermeye çalıştım.
Kur’an vahyinin mahiyetine ilişkin görüşlerim ve geleneksel Allah tasavvuruna yönelik eleştirilerim sebebiyle ağır bedel ödemiş bir İlahiyat akademisyeni olarak, bu kitapta İslam şeriatının büyük ölçüde Arap toplumunda “Cahiliye” (İslam öncesi) döneminde mevcut olan uygulamalara dayandığını, “şeriat” denen şeyin toplumsal düzen ve hukuk alanıyla ilgili olmasından ötürü değişken ve dinamik bir karakter taşıdığını, dolayısıyla temel inanç ve ahlak ilkelerini karşılayan “din” kavramının “şeriat”tan ayrı bir anlam taşıdığını göstermeye çalıştım.
Mustafa Öztürk