Özellikle yetmişli yıllarımıza kirli bir hava gibi yayılan anarşinin otopsisidir. Boşa giden gençliklerin hikâyesi memleket olarak içine düşürüldüğümüz kaosla paralel bir şekilde ele alınmaktadır. İnsana ve toplum hayatına kurulan tuzakları açıklayan, sorumluluklarımızı, görevlerimizi, hassasiyetlerimizi savsaklayan yanıltıcı demagojiler teşhir edilmektedir. Silkinip uyanması gerekenlerin, kişiliğini bulmak isteyenlerin mutlaka okuması gereken bir eserdir. Tarık Buğra, "Gençliğim Eyvah" için en önemli eserim demiştir.