“Öğleye doğru, daha henüz ada gözle görünüyorken aniden bir kasırga patladı, gemiyi hızla çevirmeye başladı ve birdenbire yaklaşık üç yüz stadion kadar yukarı kaldırdı ve bir daha asla bizi denize indirmedi. Gemiyle gökyüzünde savrulurken aniden bir rüzgar daha sert şekilde yelkenlerimizi doldurdu. Yedi gün yedi gece boyunca havada seyahat ettik. Sekizinci gün ise havadaki boşlukta, küre şeklinde ve ışık saçan, adaya benzer harika bir ülke gördük. Aşağı tarafımızda ise içerisinde şehirler, denizler, ormanlar ve dağlar bulunan başka bir ülke daha vardı. Anlaşılan orası bizim dünyamızdı!”
M.S. 125-180 yılları arasında yaşamış olan Süryani hiciv ustası Samsatlı Loukianos Gerçek Bir Hikaye adlı bu eserinde kendinden önce yaşamış olan H
“Öğleye doğru, daha henüz ada gözle görünüyorken aniden bir kasırga patladı, gemiyi hızla çevirmeye başladı ve birdenbire yaklaşık üç yüz stadion kadar yukarı kaldırdı ve bir daha asla bizi denize indirmedi. Gemiyle gökyüzünde savrulurken aniden bir rüzgar daha sert şekilde yelkenlerimizi doldurdu. Yedi gün yedi gece boyunca havada seyahat ettik. Sekizinci gün ise havadaki boşlukta, küre şeklinde ve ışık saçan, adaya benzer harika bir ülke gördük. Aşağı tarafımızda ise içerisinde şehirler, denizler, ormanlar ve dağlar bulunan başka bir ülke daha vardı. Anlaşılan orası bizim dünyamızdı!”
M.S. 125-180 yılları arasında yaşamış olan Süryani hiciv ustası Samsatlı Loukianos Gerçek Bir Hikaye adlı bu eserinde kendinden önce yaşamış olan Hellen yazarlara sataşır. Bu sataşmalarını ustaca kurguladığı fantastik dünyası içerisine yerleştirir. Loukianos, kurgusunda Hellen felsefe okulu öğretilerini hicivle karışık aktarır. Böylece yazar özet niteliğinde felsefe dersi vermiş olur. Gerçek Bir Hikaye’yi dünya edebiyatında özgün ve kıymetli kılan özelliği bilim kurgu türünün en eski örneği olmasıdır.
Eserdeki uzay macerası bölümü Jules Verne’nin 1865 yılında yayımlanan Ay’a Seyahat romanına esin kaynağı olmuştur. Loukianos’un bu eseri 1930’lardan itibaren popüler olmaya başlayan “uzay operası” türüne de arketip oluşturur, hatta gezegenler arası emperyal mücadelenin konu alındığı kısmı 1977’de bilim kurgu ve uzay operası türleri için zirve olacak George Lucas’ın Star Wars serisine ilham vermiştir. Türkçede ilk kez yayımlanacak olan bu sürükleyici serüvende yazar, 2. yüzyılın bakış açısıyla detaylı bir uzay yolcuğu betimlemesi sunar.