Emirali Yağan, 80’lerin başından itibaren imge yoğunluklu politik şiirleriyle dikkat çeken bir şair olarak tanındı.
Dergilerde göründüğü 90’ların sonundan yurt dışına gidinceye kadar edebiyat lobilerinden uzak durdu, şiirlerini daha okunur ve yaygın kılmak için hiçbir lobinin icazetine gereksinim duymadı.
Dağlarının sesine yankı oldu, Dersim’in ağıtlarını derledi, anlamlı çalışmalara imza koydu. Türkiye’den ayrılmasından sonra 2000’lerin başından itibaren Türkiye’de şiir okurunun görüş alanından biraz uzak kaldı. Ancak, gittiği yerlerde şiirinin imgesel yatağını geliştirdi ve daha özgün, lirik şiirler yazdı.
Bu kitaptaki şiirler, onun şiir okuruna aslında hiç de uzak olmadığının, yirmi ila otuz yıl önce yazılan şiirleri
Emirali Yağan, 80’lerin başından itibaren imge yoğunluklu politik şiirleriyle dikkat çeken bir şair olarak tanındı.
Dergilerde göründüğü 90’ların sonundan yurt dışına gidinceye kadar edebiyat lobilerinden uzak durdu, şiirlerini daha okunur ve yaygın kılmak için hiçbir lobinin icazetine gereksinim duymadı.
Dağlarının sesine yankı oldu, Dersim’in ağıtlarını derledi, anlamlı çalışmalara imza koydu. Türkiye’den ayrılmasından sonra 2000’lerin başından itibaren Türkiye’de şiir okurunun görüş alanından biraz uzak kaldı. Ancak, gittiği yerlerde şiirinin imgesel yatağını geliştirdi ve daha özgün, lirik şiirler yazdı.
Bu kitaptaki şiirler, onun şiir okuruna aslında hiç de uzak olmadığının, yirmi ila otuz yıl önce yazılan şiirlerinin bile zamana direnen yetkinlikte olduğunun bir kanıtı olarak bütün şiirleriyle bu kitapta bir araya getirildi.
Bu kitaptaki toplu şiirleriyle daha önce yayınlanmamış yeni bir şiir kitabını da ekleyip, ömrünü atfettiği toplu şiirlerini edebiyatın tarihsel sürecinin ve zamanın vicdanına emanet ediyor şimdi…