"Goethe der ki..."... Çok yönlü ve evrensel bir sanatçı düşünüldüğünde akla gelebilecek ilk isim
'Goethe' olmalıdır. Ve belki de bu yüzden, onun uyarı ve öğütlerine dikkatle kulak kabartmalıdır.
Kendi hayatının mimarı olabilmek, Goethe'nin üzerinde durduğu temel uğraşılardan biriydi.
Kültürlü bir Alman burjuvası için Goethe adı, kişinin "kendin inşa" çabasıyla neredeyse
özdeşleştirilmiştir. Goethe, ele aldığı hangi konu olursa olsun doğaya bir tanrı gözüyle bakmayı
denemiştir. Bu tanrısal bakışın neticesi olarak, insanın hangi dünyada yaşadığı böylesine kapsamlı
bir şekilde deneyimlenmiştir. Goethe'de hiçbir şey rastlantı değildir ve her varlık aklı, duyguları,
hedefleri ölçüsünde bir amaca hizmet eder. Doğanın dilini yakından tanımayı öğrenemezsek eğer,
varlıkların özünü hiçbir zaman anlayamayacak, giriştiğimiz her çaba, kurduğumuz her ilişki bizi
derin hayâl kırıklıklarına sürükleyecektir.
Goethe, bir anlamıyla yaşam ustasıdır. Hayatı bir yapıt gibi görebilmek, başka bir deyişle eserlerini
yaratırken ortaya koyduğu çabayı hayatını biçimlerken de göstermek, aynı eleştirel gözle ikisine
bakmak, Goethe'ye özgü evrensel bir karakterdir. Bu yönüyle onun yaşamı ve edebî kişiliğinden
alınabilecek birçok ders ve öğütler var.
Bu kitapta Weimar'lı bilgenin yapıtlarından seçilen sözler bir araya getirildi. Goethe'nin alfabetik
sırayla sunulan konu başlıkları altındaki düşüncelerini okurken, aynı zamanda bir hayatın birbirine
zıt farklı uçlarının tek zirvede, görkemli bir şekilde nasıl bir araya gelebildiğine tanıklık edilecektir.