Bu kitaptaki serüvenler, günümüzde başlayıp, yirmibirinci yüzyılın ilk yarısına kadar sürmektedir. Bu nedenle Gökyüzündeki Mor Bulutlar`a 21. yüzyılın romanı diyorum.
Romanın konusu, kıtalararası uçuşlar yapan bir Türk pilotunun Hindistan yolculuğuyla başlar.
Binlerce yıl önce Hindistan`da yaşamış olan, Bilge Jambuna Ana`nın cesedi, Himalayalar`da bulunan bir buzul yöresine gömülmüştür. Jambuna Ana, geçmişte ilkel insanlara, insanlık ilkelerini öğreten kutsal bir kişidir.
Gün gelip de eğer insanlık, eski çağlarda olduğu gibi ilkelleşip yozlaşarak, sevgisizlik ve duyarsızlık hastalığına tutulursa, Jambuna Ruhu, yeniden Dünya`ya gelecektir.
Buz gömütteki ceset, her yıl, gece ile gündüzün eşitlendiği gün, şafak sırasıda, birkaç dakikalığına apaçık görülmektedir. Jambuna efsanesine göre, buzuldaki ceset, bu özel günde görülmez olduğunda, Jambuna Ana Ruhunun, Dünya`ya geldiği anlaşılacaktır. Bir gün, ceset görülmez olur. Çünkü insanlar öylesine ilkelleşip yozlaşmışlardır ki!...