Periler şehri Konstantiniyye büyülü bir ormanın istilası altında. Şehri ele geçiren ağaçların bir lanet mi, yoksa çok daha büyük bir gizemin habercisi mi olduğunu henüz kimse bilmiyor. Buna karşın hayat, pastacı gulyabanilerin, casusluk yapan ejderhaların, irili ufaklı birçok büyülü yaratığın yaşadığı eski mahallelerde, alışıldık seyrinde akmaya devam ediyor. Oysa Konstantiniyye’yi bekleyen tehlikenin farkında olanlar da var. Peri masalı yazarlarından Ekaterina Pleizade bunlardan biri. Çocukları Sinan, Simya, Arat ve Çay ise, kayıp bir gözcü kulesinin, bir yemek kitabında saklı büyülerin, bilinmedik geçitler açan
Periler şehri Konstantiniyye büyülü bir ormanın istilası altında. Şehri ele geçiren ağaçların bir lanet mi, yoksa çok daha büyük bir gizemin habercisi mi olduğunu henüz kimse bilmiyor. Buna karşın hayat, pastacı gulyabanilerin, casusluk yapan ejderhaların, irili ufaklı birçok büyülü yaratığın yaşadığı eski mahallelerde, alışıldık seyrinde akmaya devam ediyor. Oysa Konstantiniyye’yi bekleyen tehlikenin farkında olanlar da var. Peri masalı yazarlarından Ekaterina Pleizade bunlardan biri. Çocukları Sinan, Simya, Arat ve Çay ise, kayıp bir gözcü kulesinin, bir yemek kitabında saklı büyülerin, bilinmedik geçitler açan bir fotoğraf makinesinin ipuçları eşliğinde, bu kadim şehrin hikâyesinde önemli bir rol üstlenmek üzereler.
Tarihi ve bugünü gizemli öykülerle yeniden kurgulayan Delâl Arya, İstanbul’un hiç anlatılmamış bir zamanına gidiyor ve periler şehri Konstantiniyye’nin kapılarını açıyor! Sırların ve saklı efsanelerin peşinde koşan on bir yaşındaki Çay ve diğer Pleizade çocuklarıyla, şehri tehdit eden karanlığa karşı nefes nefese bir macera başlıyor.