Platon Besedin'in 2012 yılında yayınlanmasıyla Rusya ve Ukrayna’da büyük bir ilgi toplayan Günah Kitabı, Nonkonformizm, İvan Bunin Ödülü, “Natsionalnıy Bestseller” gibi bir dizi tanınmış ödülün final ve yarı final aşamasına kadar yükselir. Knijnoe Obozreniye adlı gazetede kitap için şöyle yazılır: “Genç yazar Platon Besedin’in ilk romanı önce kasıtlı bir meydan okuma, provokasyon dolu bir başlangıç gibi görünüyor, ancak metin oldukça iyi kurgulanmıştır ve hatta ustaca yazılmıştır diyebiliriz. Günah Kitabı ismi aslında iki anlamlıdır. Burada “Günah” kelimesi sadece aklımıza ilk gelen anlamında değil, aynı zamanda milliyetçi bir grubun ve totaliter tarikatın üyesi olan, postdostoyevski karakter olarak tanımlanan ana karakterin takma adıdır
Platon Besedin'in 2012 yılında yayınlanmasıyla Rusya ve Ukrayna’da büyük bir ilgi toplayan Günah Kitabı, Nonkonformizm, İvan Bunin Ödülü, “Natsionalnıy Bestseller” gibi bir dizi tanınmış ödülün final ve yarı final aşamasına kadar yükselir. Knijnoe Obozreniye adlı gazetede kitap için şöyle yazılır: “Genç yazar Platon Besedin’in ilk romanı önce kasıtlı bir meydan okuma, provokasyon dolu bir başlangıç gibi görünüyor, ancak metin oldukça iyi kurgulanmıştır ve hatta ustaca yazılmıştır diyebiliriz. Günah Kitabı ismi aslında iki anlamlıdır. Burada “Günah” kelimesi sadece aklımıza ilk gelen anlamında değil, aynı zamanda milliyetçi bir grubun ve totaliter tarikatın üyesi olan, postdostoyevski karakter olarak tanımlanan ana karakterin takma adıdır. Bu kitap, üslup olarak bir günah çıkarmadır, post apokaliptik dönemdeki bir yeraltı insanın yani postyeraltı insanın monologudur.” Kontrabanda Dergisi’nde ise şöyle yazılır: “Günah Kitabı, sevgi, ölüm ve Tanrı üzerine yazılmış Çağdaş Rus Edebiyatı’nda nadiren karşılaşılan gerçekçiliğin ötesinde bir romandır, Dostoyevski ve Chuck Palahniuk’un vahşi bir karışımıdır.”
"Genç Rus yazarının akıcı bir anlatımla yazılmış; çarpıcı, beklenmedik, alışılmadık benzetmelerle, olayların ve ilişkilerin gerektirdiği bir argonun zaman zaman öne çıktığı bir dille örülmüş bu ilk romanı, bu sorular üzerinde düşündürmeyi başardığı için, herhangi bir yeraltı edebiyatı ürünü olmanın ötesine geçiyor."
Ataol Behramoğlu