“John le Carré ile Gabriel García Márquez bir araya gelmiş gibi…”
- Wall Street Journal
“Acımasız bir dünyanın, incelikle çizilmiş bir portresi.”
- Guardian
“Sıradışı bir macera… Okuru alıp tuhaf bir dünyaya ve kendine özgü bir adabı ile şeref yasaları olan, tamamen yabancı bir ahlak âlemine götürüyor. En basit ifadeyle sarsıcı bir roman; son yıllarda okuduklarımın en iyilerinden.”
- Sunday Times
Uyuşturucu ticareti yapan sevgilisi El Güero yakalanıp öldürülünce, Teresa Mendoza’nın Meksika’dan kaçış hikâyesi başlar. Çünkü artık “orada kalmak” ve “hayatta kalmak” onun için birbirine zıt iki seçenekten ibarettir. Gözü kara Teresa, tek başına içine
“John le Carré ile Gabriel García Márquez bir araya gelmiş gibi…”
- Wall Street Journal
“Acımasız bir dünyanın, incelikle çizilmiş bir portresi.”
- Guardian
“Sıradışı bir macera… Okuru alıp tuhaf bir dünyaya ve kendine özgü bir adabı ile şeref yasaları olan, tamamen yabancı bir ahlak âlemine götürüyor. En basit ifadeyle sarsıcı bir roman; son yıllarda okuduklarımın en iyilerinden.”
- Sunday Times
Uyuşturucu ticareti yapan sevgilisi El Güero yakalanıp öldürülünce, Teresa Mendoza’nın Meksika’dan kaçış hikâyesi başlar. Çünkü artık “orada kalmak” ve “hayatta kalmak” onun için birbirine zıt iki seçenekten ibarettir. Gözü kara Teresa, tek başına içine düşüverdiği bu eril dünyada şimdi kendi yaşam savaşını verecektir...
İspanyolca ve İngilizce olarak iki farklı dizi uyarlaması da yapılan Güneyin Kraliçesi, macera dolu bir hayata tutunma, güç ve intikam hikâyesi.
“Hayvan oğlu hayvanlar, dediğini duyuyor. Kahrolasıcalar. Ve bir şeylerin kötü gittiğini anlıyor. Belki ona ya da kendisine kurşun isabet etti veya şu anda kendisi ölmek üzere ama bundan haberi yok. Ama sağ eli tetiğe basmaya devam ediyor. Dan, dan. Ve, eğer ateş ediyorsam yaşamaya devam ediyorum, diye düşünüyor. Ateş ediyorum, o halde varım.”