Düşsel zamanların yazarı Gürsel Korat’tan, Kapadokya Dörtlüsü’nün ikinci kitabı: Güvercine Ağıt. Bir kadın şeyhin, bir Venedikli tüccarın ve Moğolların yolunun kesiştiği Anadolu’da, 13. yüzyıl sonundayız. Korat’ın kalemi aslanların ve güvercinlerin gölgesinde; zamanın, korkuların, umudun ve aşkın beslediği bir geçmişi yeniden kurmaya devam ediyor.
Anlıyordu ki sayısız insanın yüzünde gördüğü ölüm, yaşayan kişiye bir hayal gibi görünür. İnsan için yalnızca kendi varlığı diğerlerinden ayrı, ölümsüz, sonsuz, temiz ve tiksi
Düşsel zamanların yazarı Gürsel Korat’tan, Kapadokya Dörtlüsü’nün ikinci kitabı: Güvercine Ağıt. Bir kadın şeyhin, bir Venedikli tüccarın ve Moğolların yolunun kesiştiği Anadolu’da, 13. yüzyıl sonundayız. Korat’ın kalemi aslanların ve güvercinlerin gölgesinde; zamanın, korkuların, umudun ve aşkın beslediği bir geçmişi yeniden kurmaya devam ediyor.
Anlıyordu ki sayısız insanın yüzünde gördüğü ölüm, yaşayan kişiye bir hayal gibi görünür. İnsan için yalnızca kendi varlığı diğerlerinden ayrı, ölümsüz, sonsuz, temiz ve tiksinilmezdir. Başkalarının can kafesindeki ruh da herkes gibi diğer ölümlüleri gözleyip kendini ölümsüz, sonsuz, temiz ve tiksinilmez bulmuştur elbet. Fakat bu anladığı şeyi kendine uzak, pek de başına gelmeyecek bir şey gibi görmüştür.
“Ne büyük bir yanılgı!”