Popüler edebiyatın kapıcı kadınlarla dikişçi kızlara has bir merak olmadığını epeydir biliyoruz. Bu hafif romanların yazarlarının ve okurlarının kadınlardan ibaret olmadığını da. Elinizdeki kitap, feminist eleştirinin hafif romanlara doğru genişletildiğinde, hafif kahramanlara böyle kulak verildiğinde neler dinleyebileceğimizi yoklayan yazılardan oluşuyor.
Hafif Kahramanlar, kadınlık ve erkeklik, aşk ve arzu hakkındaki ortak fantezilerimizin cisimleşmiş halleridirler. Ama bu kadarla kalmazlar, şu dünyada neye hakkımız olduğuna, neye katiyen el uzatamayacağımıza dair bilgi de verirler. Aynı zamanda, bu “bilgi”nin nasıl değiştiğini de onlara bakarak izleyebiliriz.
Gelin içinde büy&u
Popüler edebiyatın kapıcı kadınlarla dikişçi kızlara has bir merak olmadığını epeydir biliyoruz. Bu hafif romanların yazarlarının ve okurlarının kadınlardan ibaret olmadığını da. Elinizdeki kitap, feminist eleştirinin hafif romanlara doğru genişletildiğinde, hafif kahramanlara böyle kulak verildiğinde neler dinleyebileceğimizi yoklayan yazılardan oluşuyor.
Hafif Kahramanlar, kadınlık ve erkeklik, aşk ve arzu hakkındaki ortak fantezilerimizin cisimleşmiş halleridirler. Ama bu kadarla kalmazlar, şu dünyada neye hakkımız olduğuna, neye katiyen el uzatamayacağımıza dair bilgi de verirler. Aynı zamanda, bu “bilgi”nin nasıl değiştiğini de onlara bakarak izleyebiliriz.
Gelin içinde büyüdüğümüz hikâyelere biraz yakından bakalım, bu bizim kendi hikâyemizdir de.
Aksu Bora ve Emel Uzun Avci’nin hazırladığı derlemede onların yanı sıra Mustafa Arslantunalı, Neslihan Cangöz, Ayşe Çavdar, Behçet Çelik, Işıl Kurnaz ve Sezen Ünlüönen’in yazıları yer alıyor.