Menü
Hesabım
Şifremi Unuttum
Kayıt Ol

Han Duvarları; Toplu Şiirler

ISBN : 9789750805981
Stokta Var Stokta Var
200,00 TL
140,00 TL
Öne Çıkan Bilgiler: "Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı, Bir dakika araba yerinde durakladı. Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar, Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar..." dizelerinin ünlü şairi Faruk Nafiz Çamlıbel'den Han Duvarları... Hatta bana insanlara nispetle yakındır / Bahçemde ölen kuş diyen Faruk Nafiz Çamlıbelin şiirlerini biraraya getiren Gurbet Ve Saire de Han Duvarları ve Bir Ömür Böyle Geçti kitapları da yer alıyor. Şairin ölümünden sonra saklı kalan defterlerinden yapılan bir seçme de ilk kez bir kitapla okura sunuluyor. Tadımlık HAN DUVARLARI Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı, Bir dakika araba yerinde durakladı. Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar, Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar Gidiyordum, gurbeti gönlümd
Tür : Şiir
Sayfa Sayısı : 282
Cilt Tipi : Ciltsiz
Yayın Tarihi : 3/2022
Boyut : 13.50 x 21.00
Hamur Tipi : 2. Hamur
ISBN Numarası : 9789750805981
Daha Fazla Şiir
Beğen
23.11.2024 tarihine kadar kargoda

Tükendi

Gelince Haber Ver
Listeye Ekle
Tavsiye Et Tavsiye Et
Yorum Yap Yorum Yap
Fiyat Alarmı Fiyat Alarmı
"Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı, Bir dakika araba yerinde durakladı. Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar, Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar..." dizelerinin ünlü şairi Faruk Nafiz Çamlıbel'den Han Duvarları... Hatta bana insanlara nispetle yakındır / Bahçemde ölen kuş diyen Faruk Nafiz Çamlıbelin şiirlerini biraraya getiren Gurbet Ve Saire de Han Duvarları ve Bir Ömür Böyle Geçti kitapları da yer alıyor. Şairin ölümünden sonra saklı kalan defterlerinden yapılan bir seçme de ilk kez bir kitapla okura sunuluyor. Tadımlık HAN DUVARLARI Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı, Bir dakika araba yerinde durakladı. Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar, Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar Gidiyordum, gurbeti gönlümde duya duya, Ulukışla yolundan Orta Anadoluya. İlk sevgiye benzeyen ilk acı, ilk ayrılık! Yüreğimin yaktığı ateşle hava ılık, Gök sarı, toprak sarı, çıplak ağaçlar sarı Arkada zincirlenen yüksek Toros dağları, Önde uzun bir kışın soldurduğu etekler, Sonra dönen, dönerken inleyen tekerlekler Ellerim takılırken rüzgârların saçına Asıldı arabamız bir dağın yamacına. Her tarafta yükseklik, her tarafta ıssızlık, Yalnız arabacının dudağında bir ıslık! Bu ıslıkla uzayan, dönen, kıvrılan yollar, Uykuya varmış gibi görünen yılan yollar Başını kaldırarak boşluğu dinliyordu, Gökler bulutlanıyor, rüzgâr serinliyordu. Serpilmeye başladı bir yağmur ince ince, Son yokuş noktasından düzlüğe çevrilince. Nihayetsiz bir ova ağarttı benzimizi, Yollar bir şerit gibi ufka bağladı bizi. Gurbet beni muttasıl çekiyordu kendine, Yol, hep yol, daima yol Bitmiyor düzlük yine. Ne civarda bir köy var, ne bir evin hayali, Sonun ademdir diyor insana yolun hali. Arasıra geçiyor bir atlı, iki yayan, Bozuk düzen taşların üstünde tıkırdayan Tekerlekler yollara bir şeyler anlatıyor, Uzun yollar bu sesten silkinerek yatıyor Kendimi kaptırarak tekerleğin sesine Uzanmışım, kalmışım yaylının şiltesine.
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.