… Netamiye ülkesi, öyle böyle değil, çok netameli, pek hassas bi yerdir. Herkesin bin türlü takıntısı, çeşit çeşit sapıklığı, ruhundan söküp atamadığı kötü hatıraları vardır. Tarihini hatırlasa infilak edecek bi ülkedir…
Har sorunlarla boğuşan, karmakarışık bir Ortadoğu ülkesinde geçiyor; bombaların patladığı, içsavaşların yaşandığı, cellatları ve kurbanlarıyla cayır cayır yanan Netamiye’de. Bu karmaşayı giderecek tek bir kişi, bir “seçilmiş” vardır. Lakin o seçilmiş, ülkenin doğusunda bir yerde askerlik yaparken vurulur. Hayal kırıklığı yaşayan melekler, Tanrı Büyük A’yı da ik
… Netamiye ülkesi, öyle böyle değil, çok netameli, pek hassas bi yerdir. Herkesin bin türlü takıntısı, çeşit çeşit sapıklığı, ruhundan söküp atamadığı kötü hatıraları vardır. Tarihini hatırlasa infilak edecek bi ülkedir…
Har sorunlarla boğuşan, karmakarışık bir Ortadoğu ülkesinde geçiyor; bombaların patladığı, içsavaşların yaşandığı, cellatları ve kurbanlarıyla cayır cayır yanan Netamiye’de. Bu karmaşayı giderecek tek bir kişi, bir “seçilmiş” vardır. Lakin o seçilmiş, ülkenin doğusunda bir yerde askerlik yaparken vurulur. Hayal kırıklığı yaşayan melekler, Tanrı Büyük A’yı da ikna ederek onun yerine abisini, Numune’yi seçerler. Ne var ki Numune pek de sağlam pabuç değildir.
Murat Uyurkulak’ın ilk baskısı 2006’da yapılan ikinci romanı Har, hakikatlerle yüzleşmekten kaçındıkça harlanan cehennem ateşini sahneliyor. Fantastik, alegori ve mizahla ironiden güç alarak ülkenin kalpazanlarını, oyunbozanlarını, kandırıkçı meleklerini, unutamayan, unutamadıkça da yamulanlarını ve günbegün sahtekârlaşan bireylerini anlatıyor. Tarih denen kâbusu konu edinerek, insanın ruhuna erişmek için “yaraları kat etmek”ten çekinmiyor.