“Kapıya doğru ilerledikçe kayıp gidiyordu elimden sanki Hayatımın Kadını. Bir daha onun gibi bir yardımcı bulamayacaktım, farkındaydım.”
Günümüz dünyasında, gündelik ihtiyaçların ve yaşayış biçimlerinin değişmesiyle yeni bir ilişki türü ortaya çıkmış durumda. Evlerimizde gündelik veya sürekli çalışan yardımcılarla kurduğumuz ilişkidir bu, daha önce üzerinde sadece “sınıfsal” açıdan düşünülmüş, bunun dışında yazılıp çizilmemiştir. Ancak tamamen gerçek olan, bilhassa kadınları fazlasıyla meşgul eden bu ilişki türü hayatımızın her aşamasın
“Kapıya doğru ilerledikçe kayıp gidiyordu elimden sanki Hayatımın Kadını. Bir daha onun gibi bir yardımcı bulamayacaktım, farkındaydım.”
Günümüz dünyasında, gündelik ihtiyaçların ve yaşayış biçimlerinin değişmesiyle yeni bir ilişki türü ortaya çıkmış durumda. Evlerimizde gündelik veya sürekli çalışan yardımcılarla kurduğumuz ilişkidir bu, daha önce üzerinde sadece “sınıfsal” açıdan düşünülmüş, bunun dışında yazılıp çizilmemiştir. Ancak tamamen gerçek olan, bilhassa kadınları fazlasıyla meşgul eden bu ilişki türü hayatımızın her aşamasında olduğu gibi, içinde kendine has hikâyeler barındırır ve farkında olmasak da bizi ve çevremizi derin etkisi altına alır…
Özge Yetkiner Hayatımın Kadını adlı kitabında, tamamen gerçek olaylardan hareketle evimizin, ailemizin görünmeyen bireylerinin hikâyesini yazıyor.