“Dünyanın neye tahammülü var Fehame? Unut! Unut! Biraz da dünyanın zevkini sürmeye çalış.”
Fatma Aliye’nin, Hayattan Sahneler (Levâyih-i Hayat) adlı eseri mektup tarzında kurgulanmış olup iyi ailelerde yetişmiş, zengin, kültürlü ve üst sınıftan akraba beş kadının -Fehame, Mehabe, Sabahat, Nebahat, İtimat- birbirine gönderdiği on bir mektuptan oluşur.
Kahramanların karakterlerine uygun isimlerle adlandırıldığı romanda, evlilikteki mutsuzluk ve mutluluk, eşler arasındaki uyum, gayrimeşru aşkların çirkinliği, eğitimin önemi, kocasını sevmeden kendi rızası dışında evlendirilen kadınların yaşadığı sorunlar, aşk ve muhabbet kavramları, kocanın sadakatsizliği gibi konular tartışılır.
Hayattan Sahneler (Levâyih-i Hay
Tükendi
Gelince Haber Ver“Dünyanın neye tahammülü var Fehame? Unut! Unut! Biraz da dünyanın zevkini sürmeye çalış.”
Fatma Aliye’nin, Hayattan Sahneler (Levâyih-i Hayat) adlı eseri mektup tarzında kurgulanmış olup iyi ailelerde yetişmiş, zengin, kültürlü ve üst sınıftan akraba beş kadının -Fehame, Mehabe, Sabahat, Nebahat, İtimat- birbirine gönderdiği on bir mektuptan oluşur.
Kahramanların karakterlerine uygun isimlerle adlandırıldığı romanda, evlilikteki mutsuzluk ve mutluluk, eşler arasındaki uyum, gayrimeşru aşkların çirkinliği, eğitimin önemi, kocasını sevmeden kendi rızası dışında evlendirilen kadınların yaşadığı sorunlar, aşk ve muhabbet kavramları, kocanın sadakatsizliği gibi konular tartışılır.
Hayattan Sahneler (Levâyih-i Hayat) kadın edebiyatının ilk örneklerinden ve kadın sorununun en detaylı biçimde işlendiği bir roman olması bakımından önem arz etmektedir. Tanzimat döneminde kadının iyi bir eş, iyi bir anne olmak için eğitilmesi gerektiği anlayışı, eserdeki mutsuz evlilik örnekleriyle eleştirilir. Kadın duyarlılığıyla dolu olan satırlarda kahramanların kadın sorunlarıyla ilgili görüşlerini kendi yaşamlarından yola çıkarak ortaya koymaları, esere hem toplumsal hem de bireysel bir nitelik kazandırmaktadır.
1897-98 yılında ilk baskısı yapılan Hayattan Sahneler (Levâyih-i Hayat), Boğaziçi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde öğretim üyesi olan Tülay Gençtürk Demircioğlu tarafından yayına hazırlanmıştır. Eserin bu baskısı dönemin diline ve ruhuna olabildiğince uygun, fakat günümüz okuru için de anlaşılabilir olması amaçlanarak çevrilmiştir.