Michel de Montaigne’in 16. yüzyılda kaleme aldığı Denemeler, insanlığın ortak birikiminin temel eserlerinden biri olarak hümanizmin doğuşuna tanıklık eder. Rönesans’la birlikte insan aklı, düşünceye ve iradeye ket vuran dogmalardan kurtulur. Denemeler’in Hayvanlara Övgü adlı bu bölümünde Montaigne, cesaret isteyen bir sorgulamaya girişerek insanın hayvanlardan ayrı ve üstün niteliklerle donatılmış olduğu kabulüne ve bu kabule dayanarak hayvanlar üzerinde mutlak bir tahakküm kurmanın meşru görülmesine meydan okur.
Montaigne’in çağlar ötesinden, hümanizme özgü görecelilikle okuru bir yandan sıradanlaşmış şeyleri bambaşka bir gözle görmeye, bir yandan da farklı gördüğü şeylere dair peşin yargılara kapılmaktan kaçınmaya çağıran sesi hâ
Michel de Montaigne’in 16. yüzyılda kaleme aldığı Denemeler, insanlığın ortak birikiminin temel eserlerinden biri olarak hümanizmin doğuşuna tanıklık eder. Rönesans’la birlikte insan aklı, düşünceye ve iradeye ket vuran dogmalardan kurtulur. Denemeler’in Hayvanlara Övgü adlı bu bölümünde Montaigne, cesaret isteyen bir sorgulamaya girişerek insanın hayvanlardan ayrı ve üstün niteliklerle donatılmış olduğu kabulüne ve bu kabule dayanarak hayvanlar üzerinde mutlak bir tahakküm kurmanın meşru görülmesine meydan okur.
Montaigne’in çağlar ötesinden, hümanizme özgü görecelilikle okuru bir yandan sıradanlaşmış şeyleri bambaşka bir gözle görmeye, bir yandan da farklı gördüğü şeylere dair peşin yargılara kapılmaktan kaçınmaya çağıran sesi hâlâ canlı.
Antik düşünürlerden çağdaşlarına dek pek çok yazardan alıntılarla, tarihten örneklerle ve renkli bir üslupla aktarılan anekdotlarla zenginleşen metin, öncü niteliğinin yanı sıra hayvan hakları tartışmalarına halen ışık tutmasıyla da güncelliğini korur.
“Herhangi bir insanla diğer bir insan arasındaki fark, insanla hayvan arasındaki farktan büyüktür.”
Montaigne