Edebiyat-ı Cedide topluluğunun en önemli temsilcilerinden Cenap Şahabettin, yazı hayatına erken yaşlarda başlamış ve şiirde büyük başarı elde etmiştir. Bu başarısını nesirde de kaydeden Cenap Şahabettin tiyatro, mizah, seyahat, makale, eleştiri gibi türlerde eserler kaleme almıştır. Hikâye yazarlığı ise pek bilinmeyen şairin bu yönü elinizdeki derlemeyle gün yüzüne çıkmaktadır. Cenap Şahabettin’in, çeşitli süreli yayınlarda kalmış az sayıdaki hikâyelerinin tamamı orijinal dili ve günümüz Türkçesiyle ilk kez okurla buluşmaktadır.
Cenap Şahabettin (1871-1934) Edebiyat-ı Cedide (Servet-i Fü
Edebiyat-ı Cedide topluluğunun en önemli temsilcilerinden Cenap Şahabettin, yazı hayatına erken yaşlarda başlamış ve şiirde büyük başarı elde etmiştir. Bu başarısını nesirde de kaydeden Cenap Şahabettin tiyatro, mizah, seyahat, makale, eleştiri gibi türlerde eserler kaleme almıştır. Hikâye yazarlığı ise pek bilinmeyen şairin bu yönü elinizdeki derlemeyle gün yüzüne çıkmaktadır. Cenap Şahabettin’in, çeşitli süreli yayınlarda kalmış az sayıdaki hikâyelerinin tamamı orijinal dili ve günümüz Türkçesiyle ilk kez okurla buluşmaktadır.
Cenap Şahabettin (1871-1934) Edebiyat-ı Cedide (Servet-i Fünun) topluluğunun Tevfik Fikret’le birlikte şiirdeki en önemli temsilcisi şair, yazar, doktor. Gülhane Askeri Rüştiyesi’ni ve Tıbbiye İdadisi’ni bitirdikten sonra eğitimine Askeri Tıbbiye’de devam etti ve buradan doktor yüzbaşı olarak mezun oldu (1889). İhtisas için gönderildiği Paris’ten döndükten sonra bir süre Haydarpaşa Hastanesi’nde çalıştı, ardından Karantina İdaresi’ne geçti. Bu esnada Mersin, Rodos, Cidde ve Suriye’de karantina doktorluğu ve sıhhiye müfettişliği yaptı. Birinci Dünya Savaşı başlayınca kendi isteğiyle emekliye ayrıldı. Darülfünun (İÜ) Edebiyat Fakültesi’nde Fransızca, Garp ve Osmanlı edebiyatı dersleri verdi (1914-1922). Bazı Avrupa ülkelerine ve Arap bölgelerine yaptığı seyahatlerdeki izlenimlerini gazete ve dergilerde tefrika olarak yayımladı. Seyahat notlarından ikisi sağlığında kitap olarak yayımlandı (Avrupa Mektupları ve Hac Yolunda). Erken yaşlarda şiir yazmaya başlayan Cenap Şahabettin, ilkin bazı şairlerin gazellerini taklit etti. Recaizade Mahmut Ekrem ve Abdülhak Hamit etkisinde kaleme aldığı şiirlerini ise henüz Tıbbiye’de öğrenciyken Tâmât adıyla kitaplaştırdı (1887). Fransa’da bulunduğu yıllarda parnasyen ve sembolistlerin etkisinde kalan şair, Avrupa’dan döndükten sonra eserleriyle edebiyat çevrelerinde tartışmalara yol açtı. Yazılarını Ahmet Peyman, C., Dahhak-ı Mazlum, Hakkı Talip, Raik Vecdi, Safi, Şekip, Şekip Hicri gibi takma adlarla Mekteb, Hazîne-i Fünûn, Maarif, Malûmat, Saadet, Sebat, Muhit, Hürriyet, Şebab, Hak, İctihad, Tasvir-i Efkâr, Peyam-ı Sabah ve Servet-i Fünun gibi dergi ve gazetelerde yayımladı.
*Hikâye-i Müntahabe *Haziranın Yirminci Günü *Düşes *Yalı Hayâlâtı *İhtiyar Âşıka *Te’sir-i Muhîtât *Lâne-i Elhân *Prens Levent *Aile Yuvası