Menü
Hesabım
Şifremi Unuttum
Kayıt Ol

Homo Ludens

ISBN : 9786258123425
Stokta Var Stokta Var
210,00 TL
172,20 TL
Öne Çıkan Bilgiler:

Homo Ludens (oyun oynayan insan), geçmişe ve kişinin kendisini tanımasına yönelik son derece renkli ve benzerine az rastlanır bir kültür tarihi okumasıdır. Evet, “dünya bir tiyatro sahnesi”dir ve oyunla başlamıştır her şey! Oyun bir algılama yeteneği aynı zamanda bir estetik kavrayış düzeyidir. Oyun ile güzellik arasında yakın bir bağ vardır. Hareket halindeki insan oynadığı oyunla eylemine güzellik, ifadesine canlılık, ruhuna dirilik katar. Bir ruh hali olarak oyun, bir coşkunun yansımasıdır. Bununla birlikte oyunda, ciddiyet asla elden bırakılmaz. Önceden belirlenmiş kurallara büyük bir dikkatle riayet edilir. Çocuklar ve yetişkinle

Tür : Deneme
Sayfa Sayısı : 304
Cilt Tipi : Ciltsiz
Yayın Tarihi :
Boyut : 13.5 x 21.0
Hamur Tipi : 2. Hamur
ISBN Numarası : 9786258123425
Daha Fazla Deneme
Beğen
26.11.2024 tarihine kadar kargoda

Tükendi

Gelince Haber Ver
Listeye Ekle
Tavsiye Et Tavsiye Et
Yorum Yap Yorum Yap
Fiyat Alarmı Fiyat Alarmı

Homo Ludens (oyun oynayan insan), geçmişe ve kişinin kendisini tanımasına yönelik son derece renkli ve benzerine az rastlanır bir kültür tarihi okumasıdır. Evet, “dünya bir tiyatro sahnesi”dir ve oyunla başlamıştır her şey! Oyun bir algılama yeteneği aynı zamanda bir estetik kavrayış düzeyidir. Oyun ile güzellik arasında yakın bir bağ vardır. Hareket halindeki insan oynadığı oyunla eylemine güzellik, ifadesine canlılık, ruhuna dirilik katar. Bir ruh hali olarak oyun, bir coşkunun yansımasıdır. Bununla birlikte oyunda, ciddiyet asla elden bırakılmaz. Önceden belirlenmiş kurallara büyük bir dikkatle riayet edilir. Çocuklar ve yetişkinler oyuna tam bir ciddiyet içinde dâhil olurlar. Bir oyunun sonunda kazanmak “üstünlüğünü belli etmektir.” Ve bu yüzden de kazanmak bizatihi oyunun sınırlarını aşar, kişiye itibar ve onur verir. Huizinga’ya göre hukuk, bilim, şiir, bilgelik ve felsefe sahaları oyunun ruhuna sahip olmakla zenginleşmiş ve anlam kazanmıştır. Oyun, aşkın kalbindedir. Oyun zevkini yitiren heyecanını da yitirmiş sayılır. Şiir oyundan doğmuş, farklı formlar sayesinde varlığını korumuştur. Müzik ve dans saf oyun olarak çıkar karşımıza. Hukuk, toplumsal oyunun kurallarını gözeterek gelişme kaydetmiştir. Silahlı çatışmaların kurala bağlanması, aristokratik hayatın ritüelleri oyunsal biçimler üzerinde temellenmiştir. Festivaller, yarışmalar, bayramlar ve âyinler oyun düşüncesinin hep farklı tezahürleridir. Huizinga geçmişteki zenginliğe kıyasla oyun oynama yeteneğini giderek yitiren insanın, oyunu, maddi ve mekanik bir etkinliğe indirgeyen günümüz toplumlarının yaratıcılık ve hayal gücünü yitirdiğinden ise hüzünle söz eder.

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.