Hunlar kimdi? Ne zaman yaşamışlardı? Dilleri nasıl bir dildi? Acaba Moğolcaya mı benziyordu yoksa Türkçeye mi? Yoksa daha farklı bir dil mi konuşuyorlardı? Mete’nin en eski şekli nasıl yazılıp ‘seslendiriliyordu’? Mete bugünkü ‘bahadır/batur’ sözü müydü? Avrupa Hunları ile Asya Hunları aynı kökten mi geliyorlardı? Demirci, kapıcı gibi kelimeler, Çin kaynaklarında yer verilen bu sözler bugünkü Türkçeye mi yoksa Moğolcaya mı bağlanabilir?
Bu ve daha başka ilgi uyandıran sorular son 100 yılda Moğol ve Türk kavimlerinin ilgisini çeken sorular olmuştur. Bunlar batılı, Japon, Koreli, &Cced
Hunlar kimdi? Ne zaman yaşamışlardı? Dilleri nasıl bir dildi? Acaba Moğolcaya mı benziyordu yoksa Türkçeye mi? Yoksa daha farklı bir dil mi konuşuyorlardı? Mete’nin en eski şekli nasıl yazılıp ‘seslendiriliyordu’? Mete bugünkü ‘bahadır/batur’ sözü müydü? Avrupa Hunları ile Asya Hunları aynı kökten mi geliyorlardı? Demirci, kapıcı gibi kelimeler, Çin kaynaklarında yer verilen bu sözler bugünkü Türkçeye mi yoksa Moğolcaya mı bağlanabilir?
Bu ve daha başka ilgi uyandıran sorular son 100 yılda Moğol ve Türk kavimlerinin ilgisini çeken sorular olmuştur. Bunlar batılı, Japon, Koreli, Çinli tarihçilerden dilbilimcilere varasıya hemen pek çok ulustan araştırmacıların ilgisini çeken konular olmuştur. Bugün bu konu tarih ve dil verilerinin yanı sıra arkeoloji ve antropoloji verileri ile de ele alınmaktadır.
Talat Tekin’in 1993’te yayımlanan çalışması ülkemizde konuyu Türkolog gözüyle ele alan ilk yayındır.