Menü
Hesabım
Şifremi Unuttum
Kayıt Ol

Huzursuzluk

ISBN : 9786259787008
Stokta Var Stokta Var
250,00 TL
200,00 TL
Öne Çıkan Bilgiler:

Psikanalitik camiada huzursuzluk meselesinden ilk bahseden Freud’du; Uygarlığın Huzursuzluğu adlı kitabında, insanın neden acı çektiğine ve huzursuz olduğuna dair pek çok sav ortaya attıktan sonra, ilerleme fikrinin aslında pek de istenen sonuçları vermediğini öne sürmüştü. İnsan, uygarlaşma uğruna kendisine, kendi dürtülerine yabancılaşıyor ve bunları baskılamak zorunda kalıyordu. Aslında bu medeni olmak için ödenen bedel demekti! 
Verhaeghe, Freud’un bıraktığı yerden sorunu ele alarak, huzursuzluğumuzu toplumsal bir bağlama yerleştiriyor. Bunu yaparken, son yirmi otuz yılda çok temel iki alanda büyük bir ta

Tür : Genel
Sayfa Sayısı : 272
Cilt Tipi : Ciltsiz
Yayın Tarihi : 10/2024
Boyut : 13.5 x 21.0
Hamur Tipi : 2. Hamur
ISBN Numarası : 9786259787008
Daha Fazla Axis Yayınları
Daha Fazla Psikoloji Bilimi
Marka Adı: Axis Yayınları
Beğen
05.12.2024 tarihine kadar kargoda

Tükendi

Gelince Haber Ver
Listeye Ekle
Tavsiye Et Tavsiye Et
Yorum Yap Yorum Yap
Fiyat Alarmı Fiyat Alarmı

Psikanalitik camiada huzursuzluk meselesinden ilk bahseden Freud’du; Uygarlığın Huzursuzluğu adlı kitabında, insanın neden acı çektiğine ve huzursuz olduğuna dair pek çok sav ortaya attıktan sonra, ilerleme fikrinin aslında pek de istenen sonuçları vermediğini öne sürmüştü. İnsan, uygarlaşma uğruna kendisine, kendi dürtülerine yabancılaşıyor ve bunları baskılamak zorunda kalıyordu. Aslında bu medeni olmak için ödenen bedel demekti! 
Verhaeghe, Freud’un bıraktığı yerden sorunu ele alarak, huzursuzluğumuzu toplumsal bir bağlama yerleştiriyor. Bunu yaparken, son yirmi otuz yılda çok temel iki alanda büyük bir tahribat yaşandığına değiniyor: özerklik ve başka insanlarla kurulan bağlar. İnsan hem özerk olmak ister hem de bir gruba ait olmak. Bu, Verhaeghe’nin en temel tezlerinden birisi ve bu ikisi belirli bir gerilim içindedir. Son on yirmi yılda aşırı bir tahribat olduğunu, özerkliğin mutsuzluğa, bağ kurmanın da yalnızlığa doğru evrildiğini bize anlatıyor. Bunun sorumlusunu ise neoliberalizmde ve onun yarattığı yıkımda tespit etmekte çekingen davranmıyor. Neoliberalizm bir taraftan insanları mutsuz, yalnız ve korumasız hale sokarken diğer taraftan da onların bütün bu olumsuzlukları ele alabilecekleri yolları da tıkıyor. 
Sonuçta elimizde kalan ise hemen herkesin antidepresan ilaç kullandığı, işini kaybetmekten korktuğu ama kaybederse de kendini suçladığı, yalnız başına hayatın dertleriyle baş etmek sorunda kaldığı ve herhangi bir toplumsal korumadan mahrum olduğu vahşi bir iş dünyası mantığı. Bu durumun çözümü “eski güzel günler”e dönmek değil elbette! Verhaeghe bize olası çözümler konusunda da eşsiz içgörüler sunuyor bu kitabında. 
Her zaman olduğu gibi açık, anlaşılır ve yalın bir üslupla yapıyor bunu. Bu kitap, Yalnızlık Zamanında Aşk’tan sonra yalnızlığımıza, umutlarımıza, kimliğimize, bağlılıklarımıza yeniden bir bakış atmamızı sağlayabilir.

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.