İçedönük Olmak… Zaaf mı, Güç mü?
İnsanların önemli bir kısmı içedönük olmasına rağmen daha iyi, daha geçerli olan kişilik
dışadönüklük olarak kabul edilir. Hatta içedönüklüğün bir tür kişilik bozukluğu, psikolojik
rahatsızlık olarak görüldüğü bile olur. Oysa bunlar bütünüyle kültürel önyargılar ve varsayımlardır, bilimsel hiçbir temeli yoktur.
İçedönük olmak dışadönük olmak kadar doğal, insani bir karakter olduğu gibi büyük sanatçıların, yaratıcıların çoğunluğu içedönüktür. Yani insanın bu dünyada yarattığı güzelliklerin çoğunu üreten kişilik yapısını neredeyse bir hastalık gibi görmenin kendisi bir sorundur. İçedönük olduğu halde dışadönük olmaya zorlanan, mutlu ve başarılı olmak için buna mecbur olduğunu düşünerek
İçedönük Olmak… Zaaf mı, Güç mü?
İnsanların önemli bir kısmı içedönük olmasına rağmen daha iyi, daha geçerli olan kişilik
dışadönüklük olarak kabul edilir. Hatta içedönüklüğün bir tür kişilik bozukluğu, psikolojik
rahatsızlık olarak görüldüğü bile olur. Oysa bunlar bütünüyle kültürel önyargılar ve varsayımlardır, bilimsel hiçbir temeli yoktur.
İçedönük olmak dışadönük olmak kadar doğal, insani bir karakter olduğu gibi büyük sanatçıların, yaratıcıların çoğunluğu içedönüktür. Yani insanın bu dünyada yarattığı güzelliklerin çoğunu üreten kişilik yapısını neredeyse bir hastalık gibi görmenin kendisi bir sorundur. İçedönük olduğu halde dışadönük olmaya zorlanan, mutlu ve başarılı olmak için buna mecbur olduğunu düşünerek hayatı berbat olan o kadar çok insan var ki…
Psikolog Laurie Helgoe işte bu durumu ele alıyor ve genel kabul gören yanlışları sergilerken
içedönüklerin gerçekte nasıl bir güce sahip olduklarını da gösteriyor.
İçedönük olmak bir sorun değil bir fırsattır; dezavantaj değil avantajdır; zayıflık değil güçtür.
İçedönük olmaktan adeta utanan, dışadönük gibi davranmak için kendisini zorlarken kaçınılmaz
olarak kendisi olmaktan çıkan ve istediği gibi bir yaşam sürdüremeyenler için bu kitap yeni bir
hayatın başlangıcı olacaktır; elbette iç huzura, mutluluğa, esenliğe doğru…