Çocuklar çizgi romanın renkli dünyasıyla tanışıyor...
Okumayı söken çocukları bir adım ileriye götürüp çizgili hikâyeler ile buluşturmak için hazırlanan “İlk Çizgi Romanım” serisi, çizgi roman sanatını eğlenceli bir eğitim aracı olarak kullanarak küçük yaştan geleceğin çizgi severlerini yetiştirmeyi hedefliyor.
Çizgi romanı okul sıralarına taşıyarak çocuklara öncelikle türün ABC'sini öğretmekten başlayan bu özel koleksiyon, kitapların giriş bölümünde paylaştığı yönerge
Çocuklar çizgi romanın renkli dünyasıyla tanışıyor...
Okumayı söken çocukları bir adım ileriye götürüp çizgili hikâyeler ile buluşturmak için hazırlanan “İlk Çizgi Romanım” serisi, çizgi roman sanatını eğlenceli bir eğitim aracı olarak kullanarak küçük yaştan geleceğin çizgi severlerini yetiştirmeyi hedefliyor.
Çizgi romanı okul sıralarına taşıyarak çocuklara öncelikle türün ABC'sini öğretmekten başlayan bu özel koleksiyon, kitapların giriş bölümünde paylaştığı yönergeler aracılığıyla, bir çizgi romanın nasıl “doğru” okunması gerektiğine yönelik hap bilgiler sunmakla kalmıyor, aynı zamanda panel, balon, yansıma sözcükler gibi çizgi romanı oluşturan temel unsurları da açıklıyor. Kitaplarda yer alan sözlük, bilmece ve oyun bölümleri ise ayrıca etkin ve etkileşimli bir okuma deneyimi yaşatıyor.
Çizgi severlerin dokuzuncu sanat kültürünü ve geleneğini gelecek kuşaklara aktarabilmeleri adına önemli bir görev üstlenen “İlk Çizgi Romanım” serisi, Desen tarafından yayımlanacak yeni kitaplarla seçkisini zenginleştirecek.
Her ânın tadını çıkarın, ne de olsa doğanın acelesi yok!
Dünyanın farklı yerlerinden gelen öğrencilere kucak açan Birlikte Yaşam Okulu'nda her gün ayrı bir maceradır.
“İlk Çizgi Romanım” serisinin Okulda Bebek Var isimli kitabında, meraklı kafadarlarımızı doğanın döngüsü ve dengesi üstüne düşünme fırsatı bulacakları, esin verici bir farkındalık öyküsü bekliyor.
Sıradan bir okul günü, Emre Öğretmen'e gelen ani bir telefonla hareketlenir. Ahizenin ucundaki ses fena hâlde telaşlıdır. Acaba ortalığı bu kadar velveleye verecek kadar ne olmuştur? Öğretmenlerinin apar topar okuldan ayrılışını anlamlandıramayan çocuklar soluğu bahçede alır. Derken, tüm gözler Can'ın elindeki kestanede toplanır. O da nesi, kestane tohumundan bebek mi yapılırmış hiç? Neden olmasın? Şu gördüğünüz kocaman ağaç ilk başta küçücük bir tohumdu sadece. Sonra fidan oldu, büyüdü, büyüdü ve bugünkü heybetli görüntüsüne kavuştu. Tıpkı annesinin karnında büyüyen bir bebek gibi. Doğanın insana, insanın ise doğaya benzemesi gerçekten büyüleyici. Yaşam doğanın bize armağan ettiği mucizelerle dolu. Aslolan, tabiatın kalbinde filizlenen tohumların değerini bilmekte tabii!
Şu gelenlere bakın! Emre Öğretmen'in yanındakiler de kim öyle? Nee, yoksa bu bebek...